Bir garip adım atmışım duran dağın yamacına
Otlağında ıslanır tüm sancılar
Kevser in başında dolaşır akar meyden suları
Yeşiline dolanır büklüm büklüm sevinçler
Her adım bir yoldur uzayıp gider ileri
Üzerinde gezinir bin bir türlü ayak izleri
Yürür üstüne dertlerimin taşar bahtıma


Aşılır dağlar, tepeler, ovalar, şafağın türküsüne dayanır
Adanır tüm içimdeki dolu dizgin yaşanmış sevdalar
Ruhunu sarar nar-ı muhabbet-i Leyla
Gözlerinde en derin hülyalar bakar mıhlanmış
Kirpikleri dikilir gök yüzüne uçsuz bucaksız kıvrımlarla
Her bir yöne ayrı ayrı çıkar yollarım
Düzlüklerde eman verir serap gibi bel bağlanır


Karanlık sokaklarda gezerdi bir zamanlar gönlüm
Şimdi tüm ışıklar yanar önümde ayın on dördü gibi
Bir şehla bakış basar yüreğimi açılır tüm virajlar
Taş düşer her bir tepesinden patikanın
İzbelikler seraplaşır aşarken yollarını
Sana vasıl olur her düzünde yolumun
Mayalanır seviler renklere gark olur düşüm


Şimdi ağırlıklarını çeker dizime derman mesafeler
Evlerine giderim çalılarla çevrili yamaçlardan
Köprüler kurarım gönlümün en mahrem yerinden
Çıkartırım hayalimden gerçeğe her bir tırmanışımla ayaklarımda
Saklı bahçemin önünde uzanır tüm gelip gidişlerin
Şimdi yol kurarım hayalimin ıslak arenasından sana doğru
Her bigane işvelerin kavuşunca gözünde güneş çalar yar eler


Bir düzlemde ilerler kapına dayanır kollarım
Bir huzur bulur bir martıyı kapına yollarım

Yol olur yol bulur uzar gider seneler
Yol olur yıl olur çeker gider sevdalar

08-12-2009 Hayrettin