57
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
3378
Okunma

Kifayetsiz’e
Sen susma emi
Hep konuş yüreğinle.
……
Eylül sendromları yaşıyorum gecemde
Suskun kelimeler dökülüyor ellerime, tutamıyorum
Acı alev gibi çöküyor gözlerime
Ve düşünceler
Haki elbiseler kadar bulanık ve uzak
Bir tek kare fotoğrafta patlıyor silah
Ses yok kan yok sadece korku
Uzun ve karanlık girdaplarda yakalıyor düşlerimi kıskıvrak
Zamansız karlar yağdı pencereme
Yıllar var seyrettiğim kumrular konmaz oldu parmaklıklarıma
Gözlerimde gölgesi sürükleniyor sokakların
Apansız uyanıyorum ter damlıyor alnımdan
Soğuk kesik kesik işliyor tenime
İçimde depreşiyor sessiz haykırışlarım
….
Sen susma sakın, ben gibi
Dilimdeki suskunluğum sus düşürdü yüreğime
Anlatamıyorum kaygılarımı
….
Sen ki…
Karanlıklardan korkmazdın yalnızlıklar uzaktı sana
Öyleyse nedir bu nedamet?
Kimden kaçıştır böyle?
Ah!
Bak halâ duruyor izlerin yürüdüğün yollarda
….
Eylül sendromları yaşıyorum yüreğimde
Vakitsiz daldığım yalnızlıklarım karartıyor ufkumu
Beklemek sonsuz bir kısır döngü
Hayallerim mahkum koğuşlarıyla sınırlı
Dört duvar, rutubet ve gölgeler sadece gördüğüm
Ve özlem gözlerimde kördüğüm.
….
Sen susma emi
Hep konuş yüreğinle.
Bilirsin…
Orwell demişti zaten 1984’de
Evinde bile
Rahat olamayacağını insanın
Sustuğu müddetçe
Hüseyin AKOVALI