Sen, akşam sefalarını tanıyan çocuk
Sevecen ellerin ceplerine gömülü
Kuşkucu
Yarı kederli, dargın
Kıtaların birbirinden koptuğu güne.
Ne çok şey var, üzmeye yetecek değil mi
Önü ve ardı olan ne çok.
Yıllar sonrasına ait bir anıyı yaşamak;
İlerde yüzüğe oturacak taş gibi
Tahtına kurulacak bir hanedan.

Bol saçaklı bir köşktesindir hani,
“Neden bir köşkte değilim?” diyemezsin.
İçinde tutuşmayı bekleyen bir fişek
Damarda zapt olmayan deli kan
Bırak geçsin aklından her şey
Akıp gitsin zaman ne hoş…
Akıp gitsin anılar
Kervanını kaybetmiş yolcular

Sen mayın tarlalarını süren çiftçi
Doğru mu, küçük domateslerin su istediği
Üzüm taneleri gibi şekerlenir mi sözler
Söyle! Yıllarca yağacak yağmur var mı?

Kuşkucu, yarı kederli, dargın
Bol saçaklı o köşktesindir artık
Yaşarsın şimdi bir an’ı;
Yıllar sonrasına ait bir anı.
Doldurulmuş bir çukur gibi
Varlığı tartışılan.






...kadim dostum Süleyman Gencer’e ithaf edilmiştir.