Karartılmış dünyanın, kırık camı ardında,
Seyrederiz zamanı, lokmalar aça küskün,
Atıfet miracının, alaca mehtabında,
Düşlerde yaşıyorken, rüyalar taca küskün.

Zamanı anlamdık, içimizdeki hülya.
Âlemin merkezinde, yıldızlarla dönerken,
Ölümü fark etmedik, önümüzdeki dünya,
Kardelenden gülleri, ruhumuza sererken.

Bileğine takmışsın, boncuktan düğmeleri,
Narçiçeğin açmışken, bahar gelmez içinden.
Aklının çevresine, sarmışsın dikenleri,
Aynasıyla yakmalı, tüm kirleri derinden.

Sözcükler kanatıyor, beynin hassas yerini,
Gülbeyaz tanımadan, durur, acı yerinde,
Silerken bilmecenin, en ufak karesini,
Yerleştirme sırtına, sırdaş olmaz gönlünde.

Şahin HANELÇİ
03.12.2009
ALBANİA

"Bir zaman ki bahardan, almış bütün rengini
Papatya kadar beyaz, gelincik kadar allı
Kırlar çimenden halı, yeşilin en zengini
Salınıp durur yürek, göklerde mavi şallı

Yakmasın hiçbir ateş, gölgede kalsın teni
Cehennemin urbası, değmesin bedenine
Cennette huri sarsın, nurla bezensin beni
Hücre hücre dağılsın, dönsün nar tanesine

Düşünce çemberinde, dolanırken girdaba
Ulaşılmaz bir mekân, çöllerde gömülü sır
Kanıyordu her demi, akıyordu seraba
Bir ayna tut zamana, güneşin şavkını kır"

Güler Öz


"Bir zamanlar yaşadık bitmezdi Hülya,
Geceleri uyuyunca görürdük rüya..
Devri alem gibi çıkardık yıldıza aya,
Hayeller bizi hayel dünyasında uçururken."

HakanKURTARAN

Not: Güler ve Hakan Kardeşime çok çok teşekkür ediyorum.