7
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1271
Okunma

Mevsimsiz saatlerde özlemine beş kala artık geceler;
bu eller tutmayacak hiç ellerini.
Vuslat demir atmayacak gül pembesi tenine.
Menekşeler açmayacak morlarını göz bebeklerine.
Hıçkırıkları çoğalırken yüreğimin
sus diyenlere düşman kesilecek sesim.
Kollarım boşluğu senmişsin gibi saracak.
Uçurtmanın ipinden, merdiven yapacağım yalnızlıklara.
Haydi yuvam! dök terlerini özlem sancılarının,
üzerine kan rengi şarapları dök yürek depreminden
ağlayan bülbülleri zil sesi yap kapı çıngırağına.
Sonra kıvrıl üşüyen sokak çocuğu misali döşeğe;
yangın yeri yanaklarında, gözyaşlarının tuzuyla eğlen.
Saatler sana inat dört nala koşar sabahlara,
uykuyu çalarlar göz çapaklarından.
Alış sancına, barış hasretle süren günle
Yaşam hepimizi yaprak gibi fırlattı işte bir köşeye.
ALEV YAVUZ
29/09/2008
5.0
100% (3)