7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1041
Okunma

Bir yorgunun hikayesi fazlası var eksiği yok.
Rabbim cümlemize Dünya ahret güzellikler ihsan etsin
Gözlerini açtı fani dünyaya
Daha o gün oldu, perişan yorgun.
Saldı kendisini, gani dünyaya
Sararıp ve soldu, perişan yorgun.
Çocukluğu geçti çile içinde
Pabuç yok ayakta hayvan peşinde
Bağda ve bahçede koşar işinde
Sevimsiz bir çuldu, perişan yorgun.
Okul çağı geldi ama imkân yok
Gönlüne saplandı tarifsiz bir ok
Hayat acımasız üretir çok! Şok
Hep saçını yoldu, perişan yorgun.
Nereye vardıysa hakir görüldü
Önüne aşılmaz duvar örüldü
Hep istemediği yere sürüldü
Keder elem buldu, perişan yorgun.
Hesap kitap yapar gurbete çıksa
Köyündeki sisli duvarı yıksa
Ah şu yoksulluğun boynunu sıksa
Belki yahşi kuldu, perişan yorgun.
Ve nihayet veda etti köyüne
Yinede sevgiyle baktı beyine
Rabbi var güvensin başka neyine
Koca şehre doldu, perişan yorgun.
Kendisine bir iş buldu çalıştı
Zar zor ama mecbur buna alıştı
Artık kendisiyle biraz barıştı
Eğri büğrü yol’du, perişan yorgun.
Vatan borcu dedi askere gitti
On sekiz ay geçti çabucak bitti
Bir ömürden parça koptu ve yitti
Az da olsa güldü, perişan yorgun.
Dönüşünde girdi yine bir işe
Çalıştı koşturdu üçe ve beşe
İhtiyaç hissetti, kavuştu eşe
Ateşlerde küldü perişan yorgun.
Dört tane çocuğu zar zor büyüttü
Geçimini daim borçla yürüttü
Hanım dırdırından ömrün çürüttü
Hayat ona züldü, perişan yorgun.
Bir gün gördüm kızı bırakıp gitmiş
Derdi, kasaveti canına yetmiş
İmanı kadere; isyana setmiş
Geniş susuz çöldü, perişan yorgun.
Diğer gördüğümde, hanımdan olmuş
Tevekkülde ama yinede solmuş
İçi dışı elem kederle dolmuş
Yüce sabrı boldu, perişan yorgun.
Şikâyet etmedi asla halinden
İmtihan var dedi mal ve âlinden
Hamt etti şükretti en son galinden
İşte böyle öldü, perişan yorgun...
Garibî-Salih Yıldız…….14.11.2009
.
5.0
100% (3)