1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1294
Okunma

Ne kadar küçük olduğumu düşünürüm
gökyüzüne baktığımda
ve ne kadar büyük olduğumu
ayakkabıma tırmanmaya çalışan
bir karıncayı gördüğümde ...
-gördüğüme göre şekillenirim sürekli-
Bazen çıkıp yürüyüşler yaparım
karanlığın yüreğine ..
işte o vakit başka bir dünyanın içinde
kaybolduğumu düşünür
yalpalar adımlarım ...
Bir kızıllık yayıyılmaya başlar
dağların ardından
yeryüzüne süzülen büyülü bir güç gibi
çeker çıkartır beni karanlık dünyadan ...
-dünlere karışacak sıradan bir günün
muhteşem doğumunu görürüm...-
Büyük taze bir ıssızlık çöker evrene
rüzgarın getirip kulağıma bıraktığı
çalıların çıkardığı ıslık sesleri
gereksiz seslerden arınmış o saf tınılar
anı güzel kılan yaşamak senfonisi ...
-bedenimin çevresinde dolanır rüzgar
dans eder, rüzgarın ritmiyle çiçekler ...-
işte o an
çakılır ayaklarım yeni çiğ düşmüş toprağın üzerine
yüzümde gezinen serin bir el
birşeyler alır benden
savurur bozkırın her yerine ...
A.İlayda Beydemir
5.0
100% (1)