Halkını mutlu eden devlet olamadıkça;
Bayram yapma hakkımız bulunur mu? Bilmem ki!
Neslimizi geçerli, servet bulamadıkça;
Çapulcudan farkımız olunur mu? Bilmem ki!


Eğitimde eşitlik zengin fakir herkese,
Adalette terazi, Türk, Kürt, Laz ve Çerkez’e,
Birlik kuramadıksa itaatle merkeze;
Sevgi, saygı ve huzur, kurulur mu? Bilmem ki!


Millete sevdirmeli yaşadığı toprağı,
Kuru ve yahut yeşil okşatmalı yaprağı,
Başarısıyla halka öptürmeli bayrağı;
Yoksa kabaran sular durulur mu? Bilmem ki!


Başka halkların gözü buralarda olmalı,
Elçiliklerin önü, mülteciyle dolmalı,
Bu yurda varamayan, saçlarını yolmalı;
Bir gün böyle bir sofra kurulur mu? Bilmem ki!


Bayramımız bol ama gönüllü mü? Acaba!
Borcumuz boyu aşmış vergiye vergi caba,
Yüzde doksan arıyor, dürbünle devlet baba;
Haklar mihenge bir gün vurulur mu? Bilmem ki!


Hak eden hak ettiği mevki’e yerleşmeli,
Muhabbet cümlemizde, artarak gürleşmeli,
Düşmana karşı her el sıkıca birleşmeli;
Gönüllerde bu sevda örülür mü? Bilmem ki!


Ne çalışanda umut ne emeklide güven,
Keser gibi öğütür; harmanda buğday düven,
Burnundan soluyan çok, çoksa kendine söven;
Bunca olup bitenler dürülür mü? Bilmem ki!


Bu yola bizden sonra çıkanlar bizi geçti
Bizim ektirdiğimiz Gül’ü birisi biçti
Sıktı da suyumuzu şarap yerine içti
Yarın tedbir alınır görülür mü? Bilmem ki!



Garibî-Salih Yıldız……..06.11.2009








.