10
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1448
Okunma
insanlar akıyordu yanımdan hızla
çocuklar anneler ve babalar vardı
bir çocuğun ağlaması karıştı sözcüklerime
sanki benliğimi esir almış gibi bırakmıyordu sesi
mızıkçılık yapıp oynamıyorum işte diyenlerde vardı
hatta pembe kiremitli bir çatı bile gördüm
kırmızı saçlı bir kız çocuğu çatının üzerinde duruyordu öylece
ne kadar çok bana benziyordu hüzünleri ve şaşkınlığı
iki esir getirdiler meydana dilleri bağlı kader karşısında
dizlerinin üzerlerine çökmüşler birbirlerine soyunuyorlardı
bir ara kadının acı çığlığına uyandım gitme diyordu
çocuk gibi çaresiz ve teselli arayan nağmeleri karışıyordu adamın soluğuna
farkında olmadan küçük bir dünya yaratmışız sevgilim
aşk iksirini yetiştirmeye çalışan sen telaşlı
belki de bu yüzden korkuyorum ya kıyamet koparsa diye
kaçmak istiyorum zamanın gölgesinden tenin henüz suya değmemiş haline
uçuk...
5.0
100% (5)