Geçtiğimiz günlerde bir olay ile karşılaştım. Aslında karşılaştığım olay çok sıklıkla başımıza gelierdi ama neden bu defa bu kadar şaşırdım bilmiyorum.

Kadın evli ve ilk çocuğu kız olmuş, Kayınvalidesi ve görümcesi de bir kadın ama geline " sen bize rkek torun vermedin"diye ikinci defa hamile kalıyor. İkinci çocuk da kız çocuk oluyor ve bu defa anne karnında kız çocuğun ölmesine neden oluorlar kayınvalidesi ile görümcesi.Ve sonrasında gelini evden atıyorlar erkek çocuk doğrumadın diye. Kocasıda kadına zorla boşanma dilekçelerini imzalatıyor. Kadın ile konuşuluyor ve söylediği kelie " erkek çucçuk doğurmadım diye bana işkence yaptılar. sevden attılar, karnımdaki çocuğumu öldürdüler" diyor

Kadın öyle bir kabul etmişlik içindeki başına gelenleri. Oysa erkek ya da kız çocuk dünyaya getirmenin etkeni erkektir. X kramozomlarına hakim gelmesi gerek Y kramazomlarının. Ve bunu kadın kandi suçuymuş gibi bir kabul etmişlkik içine sürükleniyor ve kadın kabul ediyor.

Kadın toplumda yapılan baskılar nednei ile hayata var olan tüm hataların sorumlusu olarak kendini görmesi, kadının toplum içinde yerinin nerede olduğunu göçstermiyor mu bize.

Önce biz kadınlar direnmeyi ve itiraz etmeyi başarmalıyız ki, yapılan her türlü zulme ayak direyebilelim. Yoksa gerçek anlamda yok olmak ile karşı karşıyayaız her birimiz.

Şiir yine alıp gitti beni sorgulamalar içine. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize