İnsanız beşeriz, kuluz şaşarız; Koskoca dünyaya şişer sığmayız. ‘Hep bana!’ diyerek kalın yontarız; Bir de işkillenir tuhaf bakarız!
Doğruyu eğriyi karıştırırız; Buna kendimizi alıştırırız. Ne de olsa sütten çıkmış kaşığız; Bir de ahkâm keser kusur ararız!
Aslında zamanla yarışmaktayız; ‘Güç bende!’ diyerek yanlış yaparız. Çok biliyoruz ya, pek aldırmayız; Bir de haksız bulur caka satarız!
Cüssemizden büyük ses çıkarırız; Minik bir dev gibi çalım satarız. Serde yiğitlik var, buna takarız; Bir de nara atar fena taşarız!
31.10.2009
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İnsanız beşeriz, kuluz şaşarız; Koskoca dünyaya şişer sığmayız. ‘Hep bana!’ diyerek kalın yontarız; Bir de işkillenir tuhaf bakarız!
Doğruyu eğriyi karıştırırız; Buna kendimizi alıştırırırız Ne de olsa sütten çıkmış kaşığız; Bir de ahkâm keser kusur ararız!
Aslında zamanla yarışmaktayız; ‘Güç bende!’ diyerek yanlış yaparız. Çok biliyoruz ya, pek aldırmayız; Bir de haksız bulur caka satarız!
Cüssemizden büyük ses çıkarırız; Minik bir dev gibi çalım satarız. Serde yiğitlik var, buna takarız; Bir de nara atar fena taşarız!
31.10.2009 --------------------------------------------------------------------------- çok güzel bir örnek oluştırmu güzel şiirin sevgili seçil kardeşim, cahilliğe,kof şişinenmelerle teselli bulup kendini kahraman sanıp rahatlayanlara. Dahası da Apturrahman çelebilere. Oysa çelebiliğin çok büyük bir değeri var bizim gelenek ve göreneklerimizin arasında. Söylediklerinin hepsi cahillikle, ilkellikle,çağdışılıkla vede cühela döneminden kalma, bugüne taşınan anlayışlarla ilgisi var. Türklerin hayatında enaz 400 yıl yaşanmış bu kof ve anlamsız anlayışlar. 1900 LÜ yılların başından itibarene son verilmek istenmiş, yani Osmanlının çöküşüyle anlaşılmış bu korkunç olumsuzluk - bağnazlık. Ve de CUMHURİYET düşüncesi yerleşmiş ATATÜRK'ün ve arkadaşlarının, hatta daha öncesinden de İttihat ve terakkinin ilkeleri arasına, bir zorunluk olarak. Dinin bir doğma ve tabu oluşndan cesaret alan ve onu bir güç- kuvvet kaynağı olarak kullanan dinci hegemonyacılar, çok korkunç ve acımasızca kullanmışlar, insan cahilliğini. Toplumlumsal aydınlanmayı engellemek, insanların cahil sürüler halinde kalmaları için, kendi çıkar anlayışlarına göre kasıtlı yorumlarla, doğmatik bir yapısı olan dinin, kesin Allah emrinin, yanlış, gerçeğeğe, mantığa aykırı yorumlanmasını sağlamış ve gelişip aydınlanmanın sürekli önünü kesmişler, çıkarlarını ve heğemonyalarını devam ettirmek için.
Bu gün de süren, sürdürülen kavga hiç kuşkunuz olmasın.. bu sakat, çarpık ve tamamen bir zulum ve şiddet uygulamasından başka birşey değildir, dini kendilerine dayanak ve atlama tahtası yapanlar için. "Demokrasi de neymiş?... bizim için sadece atlama tahtasıdır, bir araçtır " demedilermi sevgili kardeşim? Hikmet Yar'ın dizlerinin dibine oturup, ondan talkım, telkin ve taktik almadılarmı. Danıştayın, Anayasa mahkemesinin "Önceki dönemlerde" irticayla ilgili verdiği yargı kararları için "Bu muhteremler hangi ulemaya sorarak, danışarak verdiler bu kararları " demedilermi. Bunları diyen insanlardan, Demokrasi, Cumhuriyet, Uygarlık, samimi ve gerçekçi bir din ve inanç anlayışının olduğu söylenebilirmi? Ilımlı bir islam uygulamasını, batılı yandaşlarının telkinleri ile uygulamaya koyan bunlar değilmi?...Yürekler acısı bir durumdayız aslında. İslam için KUR_AN' nın esas olduğunu bilmezmi bunlar? Ama Doğma olan ALLAH'ın dinini bile değişik ve kasıtlı yanlış yorumlayarak,Din konusunda da en büyük yozlaşmayı başlatıyor, dini gerçeleri saptıryor, İslamın da yanlış anlaşılmasının öncülüğünü yapıyorlar, Rant, çıkar ve siyasi iktidar erkini sürekli ellerinde tutmak uğruna. Esas" laiklik." Kainatın en modern ve kabullenilmesi gereken en son dini olan İslamda, onun en kutsal Kitabı olan KUR - AN' da vardır. Yeterki iyi incelensin ve doğru yorumlansın.
Sevgili kardeşim, Bugün DİN den bu denli geniş bahsetmemin nedeni, İnsanlara yapılan birçok kötülük zulum ve haksızlıklar, din bir güç, baskı, korkutma unsuru olarak kullanılarak yapılmaktadır. Cahaletin, geri kalmışlığın, insanın gerçekçi ve cesur düşünce yapısında olamayışlarının sebep ve nedeni , kasden yanlış uygulanan dini baskılardır. Güzel Türkiyemde, tarikatlerin kararları, adeta yargı kararlarının ve yasaların önüne geçmişcesine, toplum üzerinde korku ve yılgınlık etkisi yapmaktadır.
Senin anlamlı yüksek düzeyli şiirin, hissettiğin acılar bana bu günde bunları düşündürüp yazdırdı. Bilmem ne dersin? Seni sevgiyle bütün içtenliğim ve coşkuyla kutluyorum. Sevgili seçil bey kardeşim. Kemal Polat
kempol tarafından 11/2/2009 12:50:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
kempol tarafından 11/2/2009 12:59:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.