Yüz yıl evvel galatada geçen hazin bir aşk hikayesi
Giritli barba petraki nin bir meyhanesi vardı ve kendisinin
Siyah saçlı kömür gözlü al yanaklı ceylan bakışlı keklik sekişli
Dünyalar güzeli bir kızı vardı bu kıza bir çok kimseler gibi
SÜLEYMAN adlı bir kalafatçı yigidi gönlünü kaptırmıştı
Kimseye yüz vermeyen bu kızında onda gönlü vardı bir kaçkez
Buluşmuşlardı pek yakışıklı olan süleyman daha fazla dayanamadı
Babasından nikahla istedi petraki müslümana kız vermem diye diretti
Süleyman son çare kızı kaçırdı hasköyde dayadıgı döşedigi evde gerdege girdi
Böylece iki aşık muratlarına erdi kaynatasına haber yollayıp barışmak istedigini söyledi
Dostları her nekadar galatadan geçmemesini söylemelerine ragmen kaynatası kaleşçe bir plan yaparak arkadan adam vuran katillerinden birini tutarak iki kapılı galatanın içinde pusu kurdu
Süleyman damat hamamından çıkarak taze karısının yakarmalarını dinlemeyip galataya
Barışmaya gitti ilk kapıdan girip ikinciden çıkarak meyhaneye gidecekti ancak çıkamadı dört beş yerinden bıçaklanarak yere yıgıldı katil kaçtı kimse göremedi ama herkes kimin yaptırdıgını biliyordu petrakide kızını alıp yunanistana gönderdi sonrasını kimse bilmiyor
Aklını oynatıp manastıra kapatıldıgı rivayet edilir
Süleymanın dostlarından tophaneli saz şairi koca hidayet kadıya şikayet ettiysede bir şey çıkmadı saz şairi hidayetin o yıllarda yazdıgı bu satırlar kaldı