6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1836
Okunma

Ömrümün kandili söndü sönecek
Başımda delice esti yalnızlık
Mevsimler hazana döndü dönecek
Bahtımın yolunu kesti yalnızlık...
Sırtımdan inmeden acım dinmeden
Köle yaptı kırbaç vurdu sinmeden
Yezit nefretini hiç çekinmeden
Öksüz bedenime kustu yalnızlık...
Batırdı güneşi çekti perdemi
Karanlığı mahkûm etti her demi
Çözdürmedi neyse sırrı, erdemi
Ne konuştu ne de sustu yalnızlık...
Acaba vadesi dolabilir mi?
Hasret çiçeklerim solabilir mi?
Delirmek kurtuluş olabilir mi?
Aklımın üstüne bastı yalnızlık…
Geceden sabaha koşum bitmiyor
Vuslat kurasında boşum yetmiyor!
Ev sahibi sanki kovsam gitmiyor
Adını kapıma astı yalnızlık…
Kalemi fethetti talan eyledi
Gülşenim gerçekti yalan eyledi
Şükreden dilimi nalân eyledi
Sabrımın sesini kıstı yalnızlık…
Aynam; bedenini kır at diyorken
Bu yara geçilmez sırat diyorken
Yanağından akan Fırat diyorken
Yakup gözlerdeki yastı yalnızlık…
Sensizlik doğurdu bu canavarı
Aciz kaldı dostun çile savarı
Dönmezsen ölür mü kahpe davarı?
Çobanı kahreden sesti yalnızlık…
Yenmez mi kartların ası var onda?
Kumarbaz korkunun hası var onda
Azrail’i çeken pusu var onda
Korkarım çekecek resti yalnızlık…
.
.
.
Siyah pençelerle siyah vuruştu
Siyah giysilerle siyah duruştu
Siyah sermayeden siyah kuruştu
Siyah duygularda SOS tu yalnızlık…
Siyah güneşlerin siyah bağrıdır
Siyah ötüşteki siyah çağrıdır
Siyah hastalıktır siyah ağrıdır
En siyah makamdır rast-ı yalnızlık…
.
.
.
Kuzu eder yollar kurda varınca
Ahtapot kolları ufku sarınca
Beynimde cenk eden ejder karınca
Dağlarıma çöken sisti yalnızlık…
İçimden evimi yıkmak geliyor
Tutup boğazımı sıkmak geliyor
Bu sürgün hayattan bıkmak geliyor
Bir bilsen ne bela histi yalnızlık…
Boynuma atılan tek ilmek gibi
Ve darağacına çekilmek gibi
Topraksız saksıya ekilmek gibi
Anlamsız hallerin mesti yalnızlık…
Heyhat! Bu savaşa nokta koyamam
Bilirim askeri çokta koyamam
Emrine uymayan yokta koyamam
Rütbece her derdin üstü yalnızlık…
Yanımda olsaydın şafak sökerdi
Depreminle gurur çatım çökerdi
Bütün acılarım yaprak dökerdi
Bir sen yanımdayken küstü yalnızlık…
Öğretmenim oldu öğretti bana
Ey Kâbem! ne kadar muhtacım sana
Secdeye giderken maddeyle mana
Manayı dirilten süstü yalnızlık…
Göklerden bir umut şimşek salındı
Yoksa… Sen mi geldin kapı çalındı
Hücremden kaçarken beter alındı
Siyah duygularda SOS tu yalnızlık…
Artık şairlerin dostu yalnızlık…
Temmuz 1998
Dr Uğur KALFA