5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1115
Okunma

Kamelyada biri var…
Kendiliğinden olan her şey gibi,
o da tek başına kalıvermiş bu gölgelikte.
Olacağı varmış. Olmuş.
Öyle güzel, öyle iyi gidiyordu ki,
evi dolup taşardı sevdikleriyle,
eş, dost, ahbaplar…
Tek yoldaşı, ak bir fincan şimdi.
Arıyor bakınıyor yakına ve uzaklara.
İşitmeyen kulakları var,
tutmayan elleri abanoz masasında .
Kandırıldı inmeli…
Kendine aşık etmesini bilen
bir kadın gibi zaman,
Yarını olmayan bir rüya verdi
ona da.
Gündüzler, geceler aynı.
Bir ölüyü taşıyor şimdi sırtında.
Sessizliğin ortasında,
bu ıssız yer altı şehrinde,
neyi bekliyor her gün kamelyada.
Yalnızlığın tahtına kurulmuş,
aklında geçmişten bir aks-i seda,
doymamış kalabalığa, gençlik aşklarına.
Gözleri bahçe kapısına dönük.
Bilmiyor mu,
uğrayacak kimse olmayacak
Söyleyin şuna ! yok misafiri bugün de
İçindeki sesten başka…
Fotoğraf: Selçuk Kılıç