54
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2265
Okunma

Döndüğün gibi git,
Mor’a çalarken akşamüstü bulutları ince bir yağmurla
Durma,
Islak gelmiştin kapıma ıslak dön kaçtığın sokaklara
Git
İzin kalmasın geride
Ve kokun dağılsın rüzgarlar la
I.
Sensiz de yaşanır inan, geceler ne kadar ağır olsa da
Yıldızlar yine seyredilir bulutlar dağıldığında, solsa da
Ben ellerimi tut diye uzatmıştım sana
Oysa ateşe uzatmışım ellerimi farkında olmadan
Yandım elbet,
Elbet küle de dönerim zamanla,
Ve sönerim
II.
Yağmurların dinmesini bekleme sakın
Uzun geceler var önünde
Korkarak attığın her adım biraz daha bağlar seni olduğun yere
Bekleme
Daha çok işler yağmur iliklerine
Daha çok üşürsün
Zor gelir ayrılmak prangalar vurulur bileklerine.
Haydi bir gayret yapabilirsin biliyorsun
Ki bu ilk gidişin değildi zaten
Ne bekliyorsun?
Eşiğimde durma öyle
Boynu bükük masum çocuklar gibi
Sen onlara benzemezsin biliyorum
Haydi,
Son sözün olsun,-gidiyorum-
Başka tek kelime etme.
III.
Döndüğün gibi git,
Bak yağmurlar vuruyor caddelere
Hava soğuk, saçların ıslak gözlerin halâ buğulu
Neden?
Ayrılmayı bekliyorken bu nedamet
Heyhat, bitiyor işte
Dökülüyorsun yüreğimden
Git,
Yağmurla eriyen karlar gibi akarak içimden
Ki ben alışığım soğuk akıntılara
Hiç ısıtmamıştı ateşin
Hep soğuk vururdun düşlerime
Şimdi öfkenle ve dinmeyen isyanınla git
Beni bırak kendime.
Artık sus ve git
Yeter bu kadar veda
Kırılmış yüreğime.
Hüseyin AKOVALI