0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
865
Okunma
Can kulağım sağır mısın?
Zikrullah-ı duymadın mı?
Söyle nefsim; gâvur musun?
Fikrullah-ı duymadın mı?
Yiyip içip beslenirken,
Senden kulluk beklenirken,
Münadiler seslenirken,
Emrullah-ı duymadın mı?
Gayrullah tır bütün virdin,
Dinden çıkıp dine girdin,
Neyle bakıp neyi gördün,
Hubbulah-ı duymadın mı?
Var mı gönül harareti?
Nerde ömrün saadeti,
Hani secde karabeti?
Zevkullah-ı duymadın mı?
Bir olmadan özün sözün,
Beytullah ta hangi yüzün?
Uzaklara dalmış gözün,
Vechullah-ı duymadın mı?
Oyalandın bu gün, yarın,
Yarın boşa çıkar varın,
Mülkün ü ki sıfatların?
Vasfullah-ı duymadın mı?
Ellerinle putlar yaptın,
Döne döne ona taptın,
Şirklerine şirket kattın,
Zatullah-ı duymadın mı?
Doğanlar hep çıplak doğdu,
Hangisini aç açık koydu?
Nasibince her can doydu,
Rızkullah-ı duymadın mı?
Hep konuştun yerli yersiz,
Yaşamadın bir gün şersiz,
Bakışın şaş gözün fersiz,
Seyrullah-ı duymadın mı?
Bir mürşide doğru varıp,
Kapısında derviş kalıp,
Ondan ilmi ledün alıp,
Sırrullah-ı duymadın mı?
Üçler, kırklar, yedileri,
Ay’la güneş gibileri,
Yıldız yıldız velileri,
Ehlullah-ı duymadın mı?
Tenzih, teşbih her anında,
“Tevhit edin” fermanında,
Lailahe harmanında,
İllallah-ı duymadın mı?
Yaralı bu firkat neden?
Bir değil mi? can ile ten,
Her sır sende saklı iken,
Vaslullah-ı duymadın mı?
23.04.2000…Mustafa YARALI