Geceler öğle hızlı yol almakta ki,
Bulutlar bir biri ardına koşuşturmakta,
Sabah ne zaman Olacak?
Yoksa güneşi hiç göremeyecek miyim!
Karanlıklar bu denli üzerimde mi duracak hep?
Korkularım başını alıp gitmeyecek mi bir yerlere?
Çiğ taneleri ne zaman süzülecek yapraklardan?
Kuşlar yine koşturacak mı o ağaçtan diğerine?
Güneş işte geldim buradayım diyecek mi yeniden?
Yoksa hala uykudamı olmalıydık uyanmamasıya?
Daha düş görmemiz gerekiyor mu yaşama dair?
Yılların bir biriyle bir hesabı olmalı bu ne koşturmaca.
Hep yaşlılığı kutlamak nedendir?
Geçen bir yıl daha çabucak
Oysa üzülmek gerek değilmi?
Anılar tükenmekte sona doğru bir adım daha,
Bir yaprak daha düşmekte dalın dan salına salına.
Önce beyazı kirlettiler sonra yeşilin tonu değişti,
Ardından aşklar garipleşti aşklara ne oldu durduk yere?
Eroslar Afrodit ler nerede aşk tanrıları
Ne oluyor demeyecekler mi?
Yıllar çok hevesli intikam almaya aşklardan
Yoksa tüm bunlar benim aşklarımın suçumu?
Her şeyi bırakacak mıyız bir kenara?
Beyazın hesabını,
Yeşilin acılarını,
Çiğ tanesinin yaşlarını,
Güneşin yakarışlarını görmeyecek miyiz?
Hangisine dizeler yazacağız, ne yüzle?
Gündüzler gecelerle yarışmakta,
Atmak için üzerinden kirlilikleri,
Karanlık ısrarlı saklamamaya,
Yoksa acılar hep bize kalan mı?
Bir yeni yıl olacak mı kar yağışıyla başlayan?
Yoksa yarınlara biz yok ettik,
Kalın kendi halinize mi diyeceğiz.
Bir ilk bahar gelecek mi zamanında;
Atlar yem yeşil ovalar da koştura bilecekler mi özğürlüğe?
Bir sabah kalktığımızda o dünya hala olacak mı yerinde?

Mehmet TAHMAZ