Melek mi? şeytan mı? Yüzü belirsiz,
Nefis haytasını, gel de bana sor.
Tufan denizinde, izi belirsiz,
İblis tayfasını, gel de bana sor.

Bilmek, bulmak, ölmek, olmak nasılmış?
Kimler gevşek durmuş, kimler kasılmış?
Kimlerin kalbine mühür basılmış?
Hüküm sayfasını gel de bana sor.

Aklın süvarisi düştüğü zaman,
Fikrin yolu sarptır, yokuşu yaman,
Zahir mi, batın mı, hangisi yalan?
İnkâr dünyasını gel de bana sor.

Seraba dalanlar bilmez rengini,
Anlamaz, hissetmez, bilmez fendini,
Aldatmasın kimse kendi kendini,
Nefsin hülyasını gel de bana sor.

Münafıktan esen, fesat yelinin,
Aklı uçuk, fikri kaçık delinin,
Bir çuval et kemik, insan selinin,
Cihan kavgasını gel de bana sor.

Yüreği sevgiyle dolmayanların,
Kahır güneşinde solmayanların,
Vicdanında tartı olmayanların,
Hukuk davasını gel de bana sor.

Güzelliğin yanıp, tüttüğü günde,
Dindarlar mukallit, şeytanlar zinde.
Vicdanda hesabın bittiği günde,
Vurgun furyasını, gel de bana sor.

Çaresiz kalınca, bütün çareler,
Terk etti gemimi kaçtı fareler,
Üstüme yürürken, haramzadeler,
Ortak paydasını gel de bana sor.

En çok güvendiğim candan dostların!
Asrı Süleyman’ın, devri Nuh’ların!
İhtiyaç duyduğum yüce ruhların!
Gerçek faydasını, gel de bana sor.

Zaman öyle zaman, yer öyle yer ki!
Aklıselim olan, terk eder terki.
Kendinden kendine, yaralı derki;
Gönül aynasını gel de bana sor.

13.07.2002……..Mustafa YARALI