71
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2642
Okunma

I.
Fısıltılar dolaşıyor şehrin karanlık caddelerinde
Rüzgara karışık ıslıklar
Sokak lambalarının titrek ışığı altında tünemiş ürpertiler
Her adımda sarıyor bedenimi
Her adımda mengene misali sıkıyor
Heyula gibi tepeme dikilen gölgeler
Ve yakalıyor yalnızlık ellerimi.
Döndüğüm her köşe başka labirentlere açılıyor
Çıkışı olmayan kapana kısılmış fare gibi, yüreğim
Feryatlarım fısıltılarda kayboluyor
Sesler geliyor Yusuf’ un kör kuyulularından
Kaç yerde kaç tane içine düştüğüm karanlık var?
Boş beklentilerimin kucağına sığınıyor umutlarım
II.
Fısıltılar yükseliyor şehrin mazgallarından
Gece çağırıyor beni kollarına haince
Yeniden başlamak zor, yeniden çıkarmak imkansız
Yusuf’u kuyusundan.
İsyanlarım koşuyor peşim sıra dalga dalga
Ve parça parça bileklerim
Sussam çekilip kalsam sessizce köşemde
Sonsuz ızdıraplar yollanıyor acınası bedenime
Pandoranın kutusundan
III.
Fısıltılar dökülüyor hazan yapraklarıyla birlikte
Üstüme üstüme geliyor eylül sildiğim takvim yapraklarından
Umutsuz bekleyişlerim ateşlerde yanıyor.
Kısır döngüler arasında kayboluyorum.
IV.
Fısıltılar geliyor kulaklarıma gecenin içinden
Kara bulutlar iniyor perde gibi gözlerime
Nafile bekleyişlerimi örten
Döksem karanlıklara simsiyah yağmurlarımı
Belki temizlenirdi günahlarım
Belki kabul olurdu dualarım içimdeki tövbelerimden.
V.
Nereye kadar sürer ki fısıltılar, nereye kadar uzar gece?
Beynimin boşluğuna doluşan düşünceler getirir mi beni kendime?
…...
Heyhat….yinede bilemiyorum
Nerde ve ne zaman gelecek kapıma çözümsüz buhranlarım
…….
Off.. Yalnızlıklarım,
Bırakın yakamı bembeyaz tualler kadar masumum ben
Hiç çizilmedi gözlerimde bir resim
Hiç duyulmadı dudaklarımdan sana ait bir isim
VI.
Ah… Fısıltılar,
Ruhuma işleyen korkunun helezonları
Burgaçlar gibi yüreğimi deşen karanlıklar
Hadi alın bendeki bu beni de benden
Kaldırın düştüğüm yerde kalmasın izim
….
Bütün fısıltılar gelse ve bütün yankılar koşsa peşimden
Yinede gücü yetmez hiç birinizin
Çevirin çevirebilirseniz menzilimden
……
…Yolların bittiği yerdeyim
Dönüşüm yok,
Gidişim çizilmiş ezelden…
Hüseyin AKOVALI