2
Yorum
0
Beğeni
4,0
Puan
876
Okunma

İlk gece başladı yakıp yıkmaya
Ateşi tutturdu bu son ayrılık
Ne zaman yeltensem karşı çıkmaya
Gözyaşı yutturdu bu son ayrılık…
Hayal miydi düş mü bilemem ama
Geldiğini sandım fırladım cama
Hafakanlar bastı birden odama
Kapıya attırdı bu son ayrılık…
Yatırdı sokakta ezdikçe ezdi
Dikenli tel gibi içimde gezdi
Her hissin ardına kuyumu kazdı
Her zehri tattırdı bu son ayrılık…
Kaçmaya çalıştım çılgınca koştum
Çelmeyi takınca hüsrana düştüm
Kalktım çıkmazlara bir mezar eştim
İçine ittirdi bu son ayrılık…
Hangi dalı tutsam elime geldi
Edilmez küfürler dilime geldi
Dost düşman kim varsa gülüme geldi
Dikendi sattırdı bu son ayrılık…
Yalvardım Rabbime sabır ver diye
Bu çile aklımı alıp yer diye
Resmini çizdirdim sende gör diye
İyice fıttırdı bu son ayrılık…
Filozof tavrıyla öpüp sabrımı
Kurtuluş gösterdi sensiz kabrimi
Piposuna tütün yapıp sabrımı
Keyifle tüttürdü bu son ayrılık…
Deli gömleğini giymeden önce
Dönsen de haddini bildirsen bence
Seni düşündürüp inceden ince
Beni unutturdu bu son ayrılık…
Ayağına hasret kapı eşiğim
Sen gittin gideli sönük ışığım
Farkettin mi bilmem nasıl aşığım
İtiraf ettirdi bu son ayrılık…
6 Temmuz 2000
UĞUR KALFA
(fotoğraf:Hüseyin Cahit HOŞOĞLU)