Çok güzel diye diye koparma,
Dalında kalsın salınsın yana,
Suyunu içsin kana kana,
Arıya meknadır konacak,
Poleni arıya verir ısmarlama,
Arı götürür ihtiyacı olana.

Tabiatın tüm güzellikleri,
Hatta hayati özellikleri,
Bir bina uğruna çekildi peşkeş,
Yağmurlar yağmaz,
Şimşekler çakmaz,
Nisan bile ağlamaz oldu.

Yağmur yerine akar gözyaşım,
Kimyasal bulaşır silersem,
Kara beyaz dedik,
Paramızla naneleri yedik,
Her tarafta açılıyor gedik,
Ayakkabı bulamıyoruz,
Sağlıklı ve ortapedik.

Gülüp geçmek gerek,
Kafaya takmadan,
Hatta arkaya bakmadan
Tazı gibi koşalım,
Lafa gelince de mangalda kül bırakmayalım.

Onur vakar var herkeste,
Sanma onları kereste,
Dallanmış ağaçtan aldık,
Odundan kulübelere daldık,
Nefes alamayınca oksijenli,
Parmaklara baktık ojeli,
Dışı pek yakıcı,
İçi ise oldu sahibini yıkıcı,
İşte senin eserin,
Elinden hiç düşmüyor keserin,
Balta ile dolaşmak olmuş moda,
Sattığın odun ile al kendine soda.

Taprip gücü yüksek silah üretir,
Yarınlarımızı utanmadan tüketir,
Aç sefil kalınca büyümüş küçükler,
Esareti bile bile çıkar adına körükler.

Değirmen gibi öğütüyor adaleti,
Kalbinde bulabilirsen bul saadeti,
Sadık olmak eşdeğer olmuş sus pusla,
Yönünü şaşırmışlara yol göstermez artık pusula.

Tınlamaz olmuş beyinler uçan kargaya,
Alemler bile alıyor dalgaya,
Kaplan kadar kürklü,
Aslan kadar yeleli,
Pazarda dolaşır boş fileli,
Ana babaların geneli çileli,
Ey asalet sen gittin gideli.

Tuhaf şeylere bile şamar olduk,
Başkasının eline bakar,
Satılıyor beş paraya vakar,
İşine gelmeyince oluruz sakar,
Sivri dilli diye övünür hayret,
Şeytan diyor, biraz daha ha gayret.

Sabret demek bile işkence,
Hamur ekmekle doymuyor işkembe,
Bulabilirsen tabii,
O bile lüks olmuş alınırken çöpten.

Löp löp hazırcılar mutlu,
Bulamayanlar ise hep yaşar umutlu,
Ekmek yerine geçer umut,
Kafana düşürse yersin iri armut...