16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1930
Okunma

El - ense çektim
Eli, kolu olmayan
Kuru yalnızlıklara
Haykırdım son nefesimle
Sonsuz karanlıklara
Bölüştüm insanlığımı
Sımsıcak ekmek tadında
Zift sürdüm yüzüne
Çirkin bakışların
Koştum düşe- kalka
Yalancı düşlerin ardından
Çözdüm kara sevdanın
Turnalar türküsündeki gizemini
Yere sert vurdum ayaklarımı
Takla attım,
Eminönü’ndeki güvercinleri kıskanıp
Alnıma bir çizgi çektim
Namusuz akşamlara inat
Gece dahil, bir günlüğüne
Kiraladım Agop’un
Tek gözlü, balık lokantasını
Yedim, içtim bir güzel
İki büyük boy
Mum yaktım
Biri yakamda, biri masamda
Biri de elimde
Üç karanfille donattım
Fakir balıkçı lokantasını
Pikapta eski bir plak
" Ben seni unutmak için sevmedim"
Gün boyu, gece boyunca
Çalıp, durdum bu şarkıyı
Yıkadım gözyaşlarıyla
Kan ağlayan yalnızlığımı
Ufak göz pencereden
El salladım ay- dedeye
Acaba gördü mü beni ?
Aman, adam sen de
Canlı iki göz
Seven bir yürek
O vefasız görmemiş ki
Ay görse ne çıkar
Mehtap görse ne ?
Davul- zurna çalsam
Alem, kendi aleminde
Boşver be deli gönlüm
" Batsın bu dünya " diyeceğim de
Zaten batmış
Batacağı kadar
Kuş lastiğiyle savaşan
Acemi ve çaresiz
Bir Don-Kişot’tur yüreğim
Sular ister tersine aksın
İsterse düzüne
Bende gönül derdi
Bir değil,
Bin düzine
Savaştan çıkmış komutanların
Şaşkın bakışlarıdır tavrım
El- kızı dediler
El- oğlu dediler
Onurlu bir sevdayı
Yediler
Ah sizi gidi
Süt dökmüş kediler
Yıllarca yetmedi mi
Boş sokaklarda miyavladığınız ?
Yoksa, yoksa ben miyim
Düşmanca ilk kovaladığınız ?
Gün olur, devran döner
Yapışırım yakanıza
Yeter benim insanlığım
Yeter benim inancım
O temiz sandığınız
Sahte, göz- akınıza..!
Oktay ZERRİN
oktayzerrin.azbuz.com