6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1466
Okunma
bu ben değilim,
başını kaldırıp
öyle saatlerce
yıldızlara bakan yaz gecelerinde
dilek tutan kayan yıldızın yokluğuna.
gün ışığı ilk düştüğü anda,
sabaha yetiştirdiği nefesini sevmesi gibi az sonra ölecek hastanın.
garip gelir bana.
hastanın gözü saatte beklediği sabah değil /sabah sandığı
öldüğünde sakin /gece ölünmezmiş gibi/rahat
ölülerde karanlıktan korkarmış meğer
öyle aklım başında gittikçe küçülen güzel yüzüne bakmıştım.ölen babamdı
"artık acı çekmeyecek" diye geçirmiştim içimden.
neredeyse rahatlayarak
ne bir damla yaş,
ne bir feryat.
"artık çekmeyecek "
acı çekmesine dayanamıyordum.çünkü ölmesine razı..
...
bilirsin aklım başımdadır herzaman
her zaman ukala,bilmiş
ve hep duygularını akılla köreltmiş
bu şiir kör kuyulara attığım
üzerine taşlar yuvarladığım
yüreğimin çığlığıdır
olsa olsa
böyle bil.
nasıl anlatsam
bir yol ne zaman yol olur/ ilk geçen kimdir?
yollar yolcuların/yolculukların izlerini taşır.
ve yüreğidir.
ben her gün yeni yollardan geçiyorum
hiç basılmamış,hiç çiğnenmemiş
ardında belki,
bir umut..
şiirimin sesinden sür izimi
bu ben değilim /ben bu değil.
bu şiirin sesi.
her seferinde bahse tutuşuyorum düşlerimle
aklım hep bir adım önde
tam ortasındayken bahsin yırtılıyor gökyüzü/paramparça bulutlarım
denizlerim çekiliyor birden
yollarım bitiyor.
sözcükler
tükeniyor.
bu ben değilim,
bu şiir heveslisi bir çocuk
bildiğin "küçük kardeş"
söyleyemediğim türküler dilimde.
hepsini öğrendim artık sular gibi
"geleceksen bir gün düşüp ardıma
ele değil yüreğine sor beni"
bu ben değilim.
bu şiir sadece,
çarmıha gerdiğim hayalin son sözleridir.