0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1178
Okunma

mapus damlarının o nemli koğuşlarında
resmini çizdim tırnaklarımla duvarlarına
adını yazdım göz yaşlarımla kör betonlara
aldırmadım boynumdaki paslı zincirlere
ayağıma vurulan prangalara haykırdım
seni nasıl sevdiğimi dünyalara vede
sevgiden yoksun kalpsiz ve merhametsiz kullara
yanlızlığın ve sensizliğin kör karanlığında
hasretin ve çaresizliğim boğuyor beni
güneşe hasret kaldım geceye tutsak
herkesin bir damla suya hasret kaldığı
bu cehennem kuytuluğunda ben sana
çiçekler yetiştirdim göz yaşlarımla
bu hasret ve bu amansız acılar
ancak deli yüreğimin dengi
şu kırmızı gülü kabul buyur sevdiğim
oysa sana beyazgül fidanı dikmiştim
bu kan kızılı kırmızılık göz yaşımın rengi