2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1083
Okunma

Belirsizlik kaplamışken göğü
Gülkuruları serpildi yeryüzüne
Beyazla siyah buluştu vaktin birinde
Yumuşak ve sıcak ışıklar yansıdı
Bir bülbül günaydın dedi
Gülücükler kondu çiçeklerin yüzüne.
Yeşiller türedi karanlığın içinden
Mavi hükümdarlığını ilan etti
Pamuklar okşadı tenini yükseklerde
Sarı saçlar uzandı sere serpe
Uyandı bir gonca
Gül oluverdi.
Bir adam öksürdü ağzında sigara
Ağır aksak yürüdü
Kundağındaki çocuk acıktım dedi feryatlarıyla
Marşa bastı kadın
Asfalttan uzaktı yol
Her yanı toz bürüdü.
Esengül uzandı yarı açık pencereden
Sesi gibi sözleri de yanıktı
Ilıktı rüzgâr yerlerde gezindi
Başaklar selam verdi yeni güne
Baykuşun gözleri kapanıyordu titrek
Dayanamadı, bütün gece uyanıktı.
Bir korna inledi uzun
Trenin tekerlerinden demir sesleri fırladı güne
Cankurtaran hastasını götürdü haykırışlar arasında
Simitçinin simitlerinden susam kokuları tüttü
Koyun saçlarını yaladı kuzusunun.
Kaşık döndü çay dolu bardakta
Bazı perdeler mutlu dalgalandı
Bazılarında hüzün vardı
Kabadayı köpek kulaklarını dikti
Hırçındı kedi
Mırıldandı, köpek havladı
Bugünü görenlerin yanında
Dün gibi göremeyenler de vardı.