2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1580
Okunma

gece örtüsünü seriyor yavaş, yavaş... Kalamış sahiline
gemiler geçiyor uzaktan, keyifle süzülüyor yelkenliler,
kapılmışlar rüzgarın ahengine...
suyun üstüne kurulmuş masalar,
kahkahalar yükseliyor, kalkıyor şerefe kadehler,
tabakta beyaz peynir, kavun,
elinde rakı kadehi, eşlik ediyor kadın,
piyanoya...kısık sesi ile...
ardı ardına söyleniyor şarkılar,
" gözemi geldin, sen mi unuttun, gelmiyorsun ah "...ve...
" bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin "...
sonra bir başkası, " doymadım sana , ağlarım kana, kana "...
" yine bu yıl ada sensiz içime hiç sinmedi "...ardından,
" açmam açamam, söyleyemem, çünkü çok derinde "...
kimse duymuyor, kimse görmüyor
bir kadın..buruk bir gülümseme dudaklarında,
şarkı söylüyor...dalgalara, gökyüzüne, denize...
zaman ilerliyor hızla, koyulaşıyor karanlık
gemiler uzaklaşıyor, yelkenler kapanıyor birer birer.
kahkahalar dinmiş, piyanonun sesi duyulmuyor artık,
masalarda kalan artıklara konuyor martılar,
kadının sesi susmuş, rakı kadehi boş,
gözlerinde iki damla yaş..biliyor zamanın tükendiğini
yaşamı sona eriyor istese de.... istemese de...
gece örtüsünü seriyor yavaş, yavaş...ömrünün üstüne...
NURSEN ATEŞ
11.07.2009 kalamış