2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1226
Okunma

Hadi çık gel artık karanlıklar içinden
Gönlümdeki aydınlığa.
Ben ufkunda güneşler açtırayım,
Sen dolunay gibi doğ gecelerde.
Ben huzura ereyim mehtabının ışığında;
Sen kapkara denizlerde
yine gölgene sığın.
Ne kelimeler kafidir
çıkarmaya gözlerinden gizemi,
ne kitaplar dolusu nesirler…
gel de açılsın artık hazanım,
goncalar güle dönsün.
gel ki,
ruhumdaki bu yangın
büyümeden sönsün.
Varlığın bir rüyadır
Beni alıp götüren.
İçimde kopan tufan
Alır gider ümitleri.
Bunca koştuğum kalır yanıma kâr;
Yazdığım her kelime
Beni buhrana sokar…
Dilensem alır mıyım bilmem
Gözlerinden sevdanı.
Yalvarsam ulaşır mı
Saltanatına yakarışlarım?
Bilmem,
Bu ateşlerde
Sen mi yanarsın,
Yoksa ben mi yanarım?
Ben hiç gömülmemiştim
Böyle çaresizlik batağına.
ruhum vaz geçmiyor mihrabından,
pencerenden kaldır artık
şu garip örtüleri….
bırak da dolayım gönül kabına,
yalnızlık elbiseni soyun da gel,
gel ki doyayım mehtabına…
nasıl anlatsın bu dil?
bu garip yürek nasıl dayansın?
ya dinsin ruhumdaki fırtına;
ya da bedenim bu ateşte yansın.
düştüğüm girdaplardan çıkar,
bir damla su uzat
kurumuş dudaklarıma,
firakımdan ellerin yansın.
tükensin efkârım soluklarında
umutlar bir başka bahara kalsın...,
5.0
100% (1)