1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1072
Okunma
Elleri murabba, sude
Gözleri naçiz enginliğinde, serap
Gönül bir kuyu misali, dipsiz derinlik
İçine kaç dünyayı koysak sığardı da
Biz bir kuyruğu kesik ümitle, karambole
Daldık berhavaya, ya nasip diyerek
Mahpushaneleri tattık, darlandık
Kovulduk dudak kıvrımlarından
Nefes almakta güçlük çektik
Irgatlığı isteyince horlandık
Riyasız olsun dedik ta baştan
Kapı tokmağına, elimiz her gittiğinde
Niyetimizi yüzümüze astık, okunsun diye
Hayra alamet yoruyorduk, yürek içi ihraçları
Hiçbir sillenin sonrasında sormadık, kadere
“Biz bunu hak ettik mi, bu tokat niye?”
Yada sırtımızdan suçu atarak
Veşkan, alil bir derbedere
Kaçmadık limanlardan
Binip de kalkan, ilk gemiye
Düş kurduk, empati iklimlerine
Kalpten kalbe giden yola aşkı özendik
Suyu perçinledik, kirpiklerimize sıkıca
Ne acılar gördük, zulme maruz kaldıkta
Ağlamadık yinede, dosta düşmana karşı
Yüreğimize ne çizilmişse, o dedik direttik
Sözümüzü koyduğumuzdan başka bakmadık
Tepemizden başımızı yaran soru yağdığında
Vefayı tuttuk, aman zarar görmesin diye!
İman torbasında (giz’lendik) gizledik
Ârımıza saklandık
Şimdi ağır aksak miladım
Sıratı, sigayı sorguya özüyorum
Gözlerim, yücelmiş bir dağın zirvesinde
Sesten önceki görüntüyü, dumanı gözlüyorum
Başım önüme eğik, Kudreti İlahinin sazındayım
Kaçıyorsun ya ey ayn-i safa, şeytana gem vurarak
Bir bayram arifesinde münteha, göl kurak çöl kurak
Bakma dönüp de geriye, olsa da bu durak son durak!
Sana cenneti müjdeleyecek refref, göğün göksüne vurarak
Elleri murabba sude, gözleri naçiz enginliğinde serap
Gazan mübarek ola...
Mehmet Sani Özel
20.06.2009
5.0
100% (1)