Kılıç yarasından beter incitir Bir dostun açtığı gönül yarası Ummadığın ağrı fazla acıtır Karalar içinde zifir karası.
Ferhat’ta ki sevda Şirin’e karşı Tek taraflı sevgi, kaplamış arşı Yıllar geçmiş hala gündemde marşı Tükenmemiş artmış nöbet sarası.
Nice sevda visal ile tükenir Hazanda sevgiye sevgi yüklenir Damlalar sel olur ve sürüklenir Yıllar geçse güçlü çıkar narası.
Fani’ye sevdanın bedeli ağır Dost kahrına dostun kulağı sağır Dili yaralarsa var tabip çağır Gönül tabibiyle yanar çırası.
Garibi tabip az yaralı gön’le Tut dilini yara açmasın önle Dikkat et ne olur nasihat dinle Gün gelip çatmadan ölüm sırası…
Garibi-Salih Yıldız……
.
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kılıç yarasından beter incitir Bir dostun açtığı gönül yarası Ummadığın ağrı fazla acıtır Karalar içinde zifir karası.
Güçlü kaleminizden yine mükemmel bir eser okudum üstadım.
Evet dilin yarası da ; yarayı sarması da çok önemlidir. Sevginin, saygının, güzelliğin olduğu kadar ifade ettiğiniz gibi gönülde telafisi imkansız yaralarında müsebbibidir.Başarılı eserinizi candan kutlarım. Güçlü kaleminize sonsuz saygımla.
Fani’ye sevdanın bedeli ağır Dost kahrına dostun kulağı sağır Dili yaralarsa var tabip çağır Gönül tabibiyle yanar çırası.
Garibi tabip az yaralı gön’le Tut dilini yara açmasın önle Dikkat et ne olur nasihat dinle Gün gelip çatmadan ölüm sırası… Yüreğinize sağlık değerli hocam çok güzel nasihatler,tabii tutana,kutluyorum...
"Kılıçla açılan yaralar zamanla tedavi olur, fakat dilin açtığı yaraların tedavisi yoktur."
Dilin açtığı yaralar, bir ömür boyu dahi devam edebilir. Demek dil, kılıçtan daha zararlı ve tehlikeli yıkımlara sebep olabilmektedir. Hatta dilin böylesine tehlikeli oluşundan, böylesine büyük sonuçlar verişinden dolayıdır ki, bir İslâm büyüğü şöyle der:
"Kul hakkı mı daha ağırdır, yoksa dille yıkılan kalp ve gönlü tamir etmek mi daha ağırdır?"
İlk bakışta kul hakkının daha ağır olması lazım. Çünkü kul hakkı şehitlerde bile affedilmiyor. Ama o İslâm büyüğü diyor ki:
"Dilin meydana getirdiği zararın, kul hakkından daha büyük olduğunu ispat edebiliyorum."
"İspat et" diyorlar.
"Şehit ahirete gitmiş, üzerinde kul hakkı var diyelim. Hayattaki bir mirasçısı o şehidin üzerindeki hakkı hak sahibine ödese böylece o şehitten kul hakkı kalkar. Ama bir adam birinin kalbini, gönlünü yıkmış, gıybetini yapmış, ahirete gitmiş. Artık o adamın hayattaki mirasçısı o adama para vermekle hakkını helal ettirmesi mümkün değildir. Çünkü kalbi kıran, dilini kullanan adam ahirettedir. Ahiretteki adamın dünyadakiyle helalleşmesi ancak gelip bizzat özür dilemesiyle mümkün olur" diyor ve aradaki farkı anlatıyor.
Burada Peygamberimizin (a.s.m.) bir hadisini hatırlıyoruz. Peygamberimiz (a.s.m.) çok çarpıcı şekilde bu konuya dikkatimizi çekerken buyuruyor ki: "Siz bana iki şey hakkında teminat verin, ben de sizin Cennete gireceğiniz yolunda teminat vereyim."
"Nedir o ya Resulallah?" diye soruyorlar.
"Yukarınızla aşağınız" diyor Efendimiz. "Yukarınızla aşağınıza sahip olun, gerisine karışmayın. Ben de sizin Cennetteki makamınıza sahibim."
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.