13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1536
Okunma
yalnızlık girdabına saplanıp kalmışım
yalancı dünyanın işine dalmışım
akıp giden günlerin farkına varmadan
dertlerin, hüzünlerin arasında kalmışım ben...
zaman nasılda akıp gider haytımın içinden
derya olur , tutamam gidişini
dönüpte baktığım zaman geçen yıllarıma
hatıralarımı yaslara bürünmüş görürüm
dönüşü olmayan yol kavşaklarında düşerim
yolun sonu görünmeden ömrümü tüketirim ben!.
ne büyük ideallerim vardı bilir misin
her gecenin sabahına umutla kalkarken
ülkü çicekleri ile donattığım sokaklarım
yüreklerde milli heyacanlar dolaşırken
bayrağın gölgesinde mutlu yarınlara bakardım
dirençlerim bilenirken ihanet odaklarına
yoldaşlarımla omuz omuza sokaklarımda yürürdüm!..
mevsim öyle ters yüz oldu ki ihanet iklimlerinde
kan rengine bürünmüş hüzünlü yüzlerde kin
geleceğinden umudunu kesmiş çocuklar
ellerinde ne bir uçurtma , ne de bir kalem
yalın ayak,ekmeksiz ağlayan yarınlarım
tarlasında çapa sallayan beli bükülmüş kandınlar
kurşunların hedefinde beyaz güvercinlerim!..
hani, sömürü çarkını kıracaklarına and içmişlerdi ya
altıncı filoyu taş yağmuruna tutan delikanlılarım
’yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz’"diyenlerim
hangi tusinamiye yakalanıp yok olup gittiler
yoksa, değişim diye diye uşaklığa mı soyundular
yağlı kemiklerin tadına mı doyamadılar
haydi delikanlıca söyleyin cesaretiniz kocamansa
ortalıkları lumpencilere teslim mi ettiniz
iş, ekmek, emek,özgürlük adına savaşanlarım
yoksa; emperyalizmin kan çukuru ülkeye mi göç ettiniz
söyleyin Allah aşkına!.. utanmaz mısınız!..
Ulkesi icin direncini yitirmeyen yigitlere selam olsun otelerden!