13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1120
Okunma
Dağlarında kızıl çiçekler açar
Yaz demini yaşıyor mevsim
Serin bir rüzgâr eser akşamüstleri
Çocukluğumun gülen yanıyım şimdi
Bu köy meydanında at koştururken dedem.
Ninemin çelimsiz torunuyum
Her sabah gün doğmadan
Namaz vakitlerinin seccadeye durduğu bir dua
Kahvaltının siyah zeytin tanesi açlığıyım.
Siyah önlüklü bir çocuk neşesiydim
Belki biraz buruk, biraz başı öne eğik
Fakat okul sıralarında hep uysal
Taze bir fideydim toprağa tohum diye serpilen
Yağmur yağarken ıslanırdı minik bedenim
Ve tir tir titrerken yüreğim
Sıcak bir tandır ekmek kokusuydu içimi ısıtan
Bahçesinde nar ağacıydım kırmızılar açan
Oysa kırmızı, karadut tanesiydi üstümü başımı boyayan
Ben vakitsiz öten horozun sabırsız yanıydım
Buğday tarlalarında başak tanesiydim
Ellerime kelebekler konarken
Mavi gök olur bulutlara karışırdım
Bazen ceviz ağacının gölgesinde uzanır
Uzak bakarım bitmeyen yollara
İçimi bir ürperti kaplar
Bir deli gonca açar güllerin içinden
Annemin kırmızı yazmasının yaslı yanıyım
Ufukta batarken güneş
Alfabe yorgunu olurdu gözlerim
Ve küçük yüreğim bir harf sevinci içinde
Göğsüme sığmazdı küçük özgürlükler
Ninem, sabahların sıcak börek kokusu
Dağların keskin ucuydu dedem…
11.7.2005