Yıllar vardı bir tatlı gülüş beni böylesine ısıtmamıştı. Tesadüfen karşıma çıkan herhangi birine kapılıp yıllarımı onun hayalinle geçireceğim de aklıma gelmemişti. Günlerden bir gün böyle bir tesadüf varoldu. İlk kez birisine baktığım zaman beni etkileyen o bir çift gözün benim gecellerimi çalacağını düşünmemiştim. Aynen böyle olmuştu. Bu kaderin bir cilvesiydi muhakkak. Hayat işte, nerden bilebilirdim ki. Ruhumu gözyaşlarımla sana satacağımı bilemezdim.

Geceler.. o kıymeti değeri bulunamayan , o gece uykularım.Bu kadar ucuzmuydu.

Sen; sen ne bedel ödedin ki onlar bende yok şimdi.



Hayat ne garip? Keşke insan gelecekte olan olayların özetini bilebilse. Hayatı ona göre yaşasa. Hataları görüp yanılgıya düşmese. Ben hayatımın en büyük yanılgısını yaşıyorum şimdi .Evet! Seni sevmekle yaşıyorum bunu.

Şu anda gözlerimdeki yaşlar bir ’yay’a tutunmuş gibi gergin, aktı akacak...
Nasıl bir acı bu! Hiç tatmadım bugüne kadar.Adını koyamadığım, tarifini yapamadığım bir acı bu.
İnsan ölümü ne için ister. Ölümden aslında ne çok korkarız değil mi?
Yaşamdan daha tatlı ne olabilir sizce?_.
Ve ben; ölümü nasıl bekliyorum bilseniz.
Bu acılarım diner belki diye. ’’Cehenneme gideceğimi bile bile’’...

Bazen unutmaya çalışıyorum. Kendime değişik oyunlar oynuyorum. Kendimi değişik uğraşılara vuruyorum.
Kahretsin! olmuyor... Başaramıyorum...
İçime giren bu sevda ’’TAD’’, acıdan maada güzel mi, çirkin mi onu bile bilemiyorum.Sadece içim yanıyor.
Sen duymuyorsun anlamıyorsun tabi...
Sana da kızıyorum ama kime kızmalıyım onu da bilmiyorum.
Bir sesizliğe bürünüyorum, bir çağlıyorum deli gibi...
Bir sevecenliğe bürünüyorum, bir nefret akıyorum seller gibi.

Tanrıyla arkadaş oldum. Derdimi açtığım günden beri o bile benden kaçıyor.Gece kimi bulup konuşacağım, onun yakasına yapışıp bana bir çaree diye yalvarıyorum. Ses yok!
Seni çıkarıyor yine karşıma...

Resimlerine bakıp avunuyorum bir müddet, sonra dokunamıyor diye sana, ellerime kızıyorum.Seni benden ayıran yollara kızıyorum.Kadere kızıyorum.
Bahtıma kızıyorum.Diyorum ya, bu çukurun çıkışı yok. Dibe battım, batıyorum.
Şu an saat gece üç. Bakıyorum etrafıma...Herkes ne güzel uyuyor. MIŞIL MIŞIL...
Sende uyuyorsundur elbette. Kendime bağırıyorum yatsanaaaa.....
Gözlerim banyodayım diyor. Kapanmıyor.Sonra epey vakit geçiyor hayallere dalmış yüzüyorum.
Yanan yüreğim serinliyor biraz.Gülümsemeyi unutmuş gamzelerim en güzel görüntüsünü seriyor yüzüme.

_Seni düşlemek ne güzel !...Bir sigara yakıyorum ardından yattığım yerde.
_Ne çok sevmişim seni bee...Her derde ilaç gibi seni düşlemek.
Kısa sürecek biliyorum ama bu kandırmaca olmasa sıyırırım iyice...
Sesleniyorum ufaktan sanaa ’’Aşkımmm ne olurdu şu an yanımda olsaydın’’...
Gör o zaman gözlerim görmediğim bayramlarda havai fişekleri gibi patlayacak.
Ellerim onlara bağırdığımı unutacak.
Gecelerimin karanlık perdesi kalkacak , her yan apaydınlık olacak.
Sen olacaksın ya yanımda..
___DÜNYALAR BENİM OLACAK!!!..............

Ne kısa sürdü. Döndüm gene başa. Ne olur!
Aşkına takas ettiğim uykularımı ne olur geri ver.
Geleceğe hayallerimi, geceleri gördüğüm çeşit çeşit rüyalarımı,
kimseler için vermeye kıyamadığım uykularımı istiyorum senden.
Diyetini ödedim sanıyorum...
Gözlerime haince oturan acımın dinmesini istiyorum.
Umutsuz bir bekleyişe ağlamaktan çukurlaşmış kararmış gözlerimle
tıpkı ölümü gözler gibi kayboluyorum yavaş yavaş.
Bunca acıya rağmen hâlâ seni delice özlüyorum.
Neden?
Bir insana bir kul bu acıyı çektirirse iflah olur mu dersiniz.Hayır olmaz...
Ben bir yudum sevgi karşılığı neler vermişim meğer...
___Hayatım bu kadar ucuzmuymuş???



saat_3.36
Sene 2009
6 Mayısı karşılayan,,,
Salının Çarşambayla sarıldığı şu saatlerde hala seni düşünüyorum.



Yazan: HÜZÜN YAĞMURLARI