2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
913
Okunma
Fena yakmış abayı,
Bizim garip Mülayim
İşten eve dönerken,
Görmemiş arabayı
Sanki yiyecek gibi,
Çekerken sigarayı
Bir kamyon kasasına
Vurup yarmış kafayı
Ah garibim;
Ne işin var senin ,
Çetrefilli işlerle
Yedin yarım aklını,
Olmayacak düşlerle
Kederlere bürünüp,
Kasavetle bezendin
Neyine gerek senin,
Mecnun’a mı özendin?
Ah Mülayim;
Nedir böyle bu halin?
İyi değil ahvalin
Saçı başı ağarttın,
Neron, Roma’yı,
Sen kendini yaktın
Dünyanın bütün yükü,
Sanki omuzlarında,
Üflese dağ yanacak,
Narında, efkârında
Yemiş feleğin sillesini,
Hayatın baharında
Düşmüş kara sevdaya,
Her gülüşe aldanmış,
Hayat onu es geçmiş,
Hayat sürdüm, sanarken
Dumanı göğe çıkar,
İçin, için yanarken
Ah Mülayim;
Ne de deli adamdın,
Adının inadına
Hiçbir şeyden yılmazdın,
Çakmak gibi gözlerin,
Şimdi masum bakıyor,
Bu sevda seni,
Halin beni yakıyor
Ah Mülayim;
Sen bana inanmadın
Şimdi yandın,
Aldandın!
Hayat seni anlamaz,
Sende zaten hayatı,
Hep yanlış anladın
Şimdi;
Dillerde maskarasın,
İflah olmaz yarasın
Yoluna baş koyduğun,
Sanmam seni arasın
Bekleyedur şimdi,
Ömür boyu visali
Ara sıra gördüğün,
Çölde serap misali