.

.

.

. şehrim aldı bizi
taş kaldırımlara çaldı
düşsel yorgunluğun itilmişliğinden
sıyrılıyoruz
bütün siyah giysilerimizden karaya çalan ne varsa
zifiri geceden
kara basanlardan


aymaz salkımlar ışıklar altında
bizim için çalsın kemanlar
bütün bozuk paralarımı neyim varsa atacağım kutusuna


isteksiz bir olurda gelmeler
masum bakışlarda daha derinlere
uçurumlara
biz bu kırmızı şarabı içeriz her gece
her gece dalarız düşlere
sarhoşluğun esirliğinde
aşk daha güzel


hazan yelleri eser şehrimde
sarılır kalırız sıcak bir sevgiye
yıldızsız gece yol gösterir mi
kalplerimiz kalır acemidir uzanamaz
bir tutunsa ne hazan yeli ne yıldızsız gece bu şehirde



ılık ılık samyeli deniz den kulaklara
vivaldi dinletisi keman kaldırımlarda
yalnız bir sandalın kayboluşunda
sözlerimizi bitiriyor suspus oluyor dillerimiz
ellerin yakalanışında dans yakışıyor şehrime
.

.

.

.

b@r@n . . .