2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1212
Okunma
Cobanlar kaval caliyordu
Itler sürüyordu sürüleri
Sürü , coban olamazdi
Katiydi bu emirleri
Coban kaval caliyordu
Melesiyordu sürüler
Kaval sesi yanikti
Ninniciydi türküler
Bu diyet
Eski bir diyetti
Kasaplar
Hesaplari payetti
Sürüler umutluydu
Hallerinden mutluydu
Yesil yesil yem yesil
Uykuda misil misil
Melesiyorlardi
Bir kac kuzu hesaplandi planda
Az bir sürü gerekliydi yarinda
Gidecekler iplenecekti
Arta kalan chip lenecekti
Bas cobanlar alt cobanlara
Ninniler besteliyordu
Coban orkestrasi
Son besteyi ezberliyordu
Bas cobanlar yarinlara
Sürüsüz düs kuruyordu
Sürüler sürülüyordu
Son defter dürülüyordü
Ücgen icindeki cobanlar
Sürülere yazdiklari
Kadarlere gülüyordu
Son planda tanrilik vardi
Tek gözlü cobanlar
Dört kitap yazdi
sürüler duadaydi
Duaciydi sürüler
Ilk günden bu güne
Sürünen sürüler
Kurbanlikti hepsi
Hazirlaniyordu tepsi
Son ziyafete
Sürüler,
basi egik duadaydilar
mezbahada atomlar bileniyordu
uzak komandali cellat
üzülemeyecekti bile
cünkü
vicdanindan cok uzakti
sürünen sürüler
cok seviyordu cobanlarini
kaval sesini
kamcili cobanlarini
hep coban kalsin
sürsün diye ebedi
sürüleri ve kuzularini
ve gelmislerdi finale
bu final son perdeydi
israyiller her yerdeydi
bütün kutularin kapaklari acilmisti
atom mantarlari
tüm gezegene sacilmisti
yanan sürüler son anlarinda
hala tanri ararcasina
beyinsiz kafa taslarinda
agizlari acilmisti
ölenler ve kalanlar
cobanlarina kizmiyorlardi
bilmiyorlardi
kitaplarida cobanlarin yazdigini
mahseri senaryoya
tanrisal kader diyorlardi
coban koyun oyununda
cobanlarinin ugruna
göz kirpmadan öleceklerdi
melese melese