2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1258
Okunma
Korkular yamaçlardan düştü peş peşe
Uçurum etekleri ziller çaldı fütursuz
Bu defa hikâye başka
Önce mihrap yıkıldı
Ardından minareler.
Ağladım
İçli bir çocuk oldum, iç geçirdim içlerimde
İpe dizili gökkuşağımı
Çevirip çevirip savurdum
Ufuk çizgisinde kaybolan maviliğe.
Bu defa hikâye başka
Önce fetvalar oturdu diz dize
Sonra korkular saldı kendini gri ve kokusuz boşluğa
Burası ‘sin’di
Tüm renklerin toplaşıp fluya boyandığı
Topraklı, nemli ve derin bir sin…
Uyandım
Faydası yokmuş sahiden korkuların ecele
Mihrap yoksun artık bin yıllık yönünden
Solunmuş nefesler yoruyor bu havayı
İnandığımı sandığım herşey tersyüz
Tüm korkuların içinde kısılıp kaldığı
Sin’deyim…
Çıkar yolum yok
Sen’deyim…
deniz