2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1850
Okunma
Zatımla
İlgili tespitleriniz için
Bahtiyar olduğumu bilmenizi isterim.
Makale,
Hikâyelerim için
“devede kulak kalır”
Teşhisiniz biraz manidar geldi.
“Nakşeden izler”
Anı roman çalışmamı ilgili
Siteye bir bütün halinde
Ekleme fırsatını bulamamıştım.
Bu nedenle
Bölümler halinde yayınladım.
Bu çalışmam diğer sitelerde fevkalade revaçtadır.
Bir okur
Sıkıntısını, tasasını çekmedim,
Ve böyle bir beklentiye
Asla ve kat’a tevessül etmedim.
Zira tesirin
Sebebini bilendim
Bu bakımdan muhakkak ki bir heder-i nefestim.
Şiir çalışmama
Gelince; bu alanda
Çok başarılı olduğum söylenemez elbette.
Çünkü
Mısralarımı
Şair olduğum için veya
Bu sıfatın hasretiyle
Yoğrulduğum için yazmıyorum.
Hani bir
Hüznün nağmesi
Bizleri farklı hissiyat
Serencamında yol aldırırlar ya…
Maddeden
Maada bir nefes gibi…
Şekli yeti şutlayan bir Abidin hali melali misali…
Tefekkür ikliminden haz alan bir nefeslik can gibi…
Aşkın demiyle
Kavrulan deveran inisiyatifi…
Cezbeye tutulmuş feveran misali bilinir ya…
Yazmak…
Onu anlamak…
Onun için var olmak…
Düşünmek…
Neyi düşüneceğimizi bilmek gibi…
Sevmek…
Hinlikten bertaraf olmayı bilmek…
Sineyi bahşedeni
La şerike diyerek diyardan göçmeyi tercih etmek!
İşte değerli dost
Neylersin, bir acizliğin
Muhayyilesiyle nefeslenirken...
Atmosferde yankı bulan feryadımın
Ahenk sızısı serdedildiği gibi…
Bu maksada binaen
Okurlarımdan gelen talepler
Nedeniyle belki biraz fazla zaman
Ayırdığımı söylemek mümkündür…
En fazla
Şiir ürettiğim dönem,
Yazmaya başladığımdan itibarendir.
Ama sevgili üstat
Bilmelisiniz ki, o kadar güzel
Tepkiler alıyorum ki edebiyat çevrelerinden,
Haz almadığımı söylemeden
Ne yazık ki vazgeçemeyeceğim...
Şiirlerime,
İlham perimin kayıplara karışması sebebiyle,
Bir süreliğine ara verdiğimi
Belirtsem çok manidar bulur musunuz?
En son
Yayınladığım ise
” Nefesinle solayım” çalışması olmuştur...
Fakat en çok alındığım,
Başlangıç paragrafında ki hatırlatmanızdır.
Ne hikmetse hakikaten biraz yüreğimi sızlattı…
“İki dünyanın
Var olduğunu ve hayal âleminde bulunmak”
Demek ki yazdıklarımda bu pek fark edilmiyordu.
Hayalin eşiğinde bir emeğin döküntüleriydi… Hayal…
Ah bu hayal olmasaydı…
Aşk nasıl anlaşılırdı… Nasıl yaşanırdı?
Kurtulamadığımız
Bir monotonluğun pençesinde yaşamak,
O kadar meşakkatli ki benim için, inanın
Kelimelerle anlatmak kifayetsizdir…
İşte sevgili üstat
Şiirlerle ben hayalin meşkinde
Seyretmişsem, inanın bundan asla
Bizar değilim, Çok keyif aldım,
Birçok yeni dost kazandım.
Yüreğimin
Hücresinde hapsolan duygularımın
Kapısını, atmosfer parkı sakinlerine açtım...
Evet, onlarla paylaştım
Sağ olsunlar kıymet verdiler ve yorumlarda bulundular…
Aşk bir hakikatse
Onu yaşadım dersem
Abartmış olur muyum bilmiyorum.
Hissettiğim aşkın
Ta kendisiydi… Bilmeden…
Görülmeden… Sadece satırlarla
Yaşanan bir aşk düşüne biliyor musunuz?
Şekli yeti önceleyenler
Biliyorum ki çok şaşıracaktır… Kim ne
Derse desin şaşmayan bir esin kaynağım olmuşu!
Mısralarında bulduğum
Mana derinliği, hislerimi tetikliyordu.
O bir sanatçı ruhluydu…
Mısralarında güftenin izleri mevcuttu…
Bir kemanın
Nağmelerinde dinlenseydi mısraları
Ne harika olurdu. Bir ressamım hassasiyeti
Mevcuttu. Tuval onun ellerinde raks ediyordu…
İşte hissettiklerinizi
Bu haleti ruhla kaleme alırsanız…
Neler çıkıyor emeğinizden bir bilseniz…
Aşk acısını
Bilen kaç insan vardır…
Arzunun değil, hazzın aşkını…
İşte bu güzel ve görmediğim
İnsan aşk acısını bilendi…
Hissedendi…
Bir sevendi… Sevmeyi bilendi…
Demem odur ki sevgili üstat,
Aniden yüreğimi yakalayandı…
Kendine katandı…
Fizik kurallarını hiçe sayarak…
Tenleri mahkûm bırakarak… Hayânın içinde kalarak…
İşte her iki
Dünyayı da hayallerimizin
Zenginliğiyle güreleştirebiliriz…
Aşk bizlere manayı yaşatandır ey sevgili dost…
Aşk hak
Kapısında kavurandır…
Aşk gülün kokusundan, bülbülün feryadından imbiklerdir…
Yaptığınız
Yorumlar için teşekkür ediyorum…
Sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorum…
Mustafa Cilasun