3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1264
Okunma
Bülbül kaf dağı yolculuğuna hazırlanıyordu
Leylek bende geleyim beni de götür diye sızlandı
Bu uzun yolculuğa takat getiremezsin diye tersledi
Leylek ısrarla bende geleceğim sana yük olmam dedi
Bülbül leyleğin sırtında yolculuğuna devam etti
Leylek kaf dağı ardındaki sarayı çok merak etmişti
Derken az gittiler uz gittiler yüce padişahın sarayına vardılar
Sarayın kapısı bir an açılıyor tekrar kapanıyordu
Bülbül birden fırsat bulup kapıdan içeri kendini atdı
Kaf dağı ardındaki padişahı görüp kendinden geçti
Leylek bu arada tatlı bir uykuya kalmıştı
Dönüş yolculuğu biraz daha meşekketli geçmişti
Leylek bu yolculukta bir hayli yorulmuştu
Derken ülkelerine döndüler bütün kuşlara selam verdiler
Bülbülün etrafını saran kuşlar sürekli padişahı soruyordu
Bülbül o yüce padişahı anlattıkça daha bir coşuyordu
Leylek sen ne gördün diye sordu şahin gülüyordu
Trak trak diye cevap verdi sadece kapının sesini hatırlıyordu
Bülbül o gün bu gün şakıyıp aşkı sevdayı anlatıyordu
Leyleğin ömrü ise laklaka laf ı güzafla geçiyordu
Nihat Gülle
Şair ve yazar
Cevap Yaz