(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AŞK DEDİĞİN BİR BİLMECE. ÜÇ HARFİ VAR, TEK BİR HECE. HATIRIM İÇİN, HER GECE BANA GÜZEL BİR ŞEY SÖYLE.
DEĞMESİN ELİME ELİN. DEĞMESİN TENİME TENİN. SENİN OLSUN BUSELERİN. BANA GÜZEL BİRŞEY SÖYLE
SEVENLER TAKARLAR KANAT AŞK DEDİĞİN ACI SANAT BİR SEVDA MASALI ANLAT BANA GÜZEL BİR ŞEY SÖYLE.
Öncelikle sayfa kadar gelip şüreğiniz kadar değerli yorumunuz şahsımı ziyadesiyle bahtiyar etmiştir...
Şiirinizi dikkatli bir şekilde inceledim, Tabi bu da şiiri bir kaç kez okumamı gerektirdi... Duygular mısralara ustalıkla taşınmış. ve şiirin bütünlüğüne olan hakimiyetinizi kutluyorum. Pek çok yorumumda belirttiğim bir husus vardı. Bu tip duygu ağırlığının kendini hissettirdiği şiirleri bekleyen bir tehlike var diye. O tehlike de şudur: Şiirin bazı mısraları aşırı duygu yüklenimi ile donanırken bazı mısralar duygu yoksunu hatta içi boş sıradan cümlelere dönüşür. Kafiye ve hece sayısını tutturmak uğruna bazen duygu fakiri mısralar şiirde yer alır. bazen de hiç gereği yokken zorunlu olarak şiirin akıcılığını bozan ekler istenmeden ilave edilir... Şiiri yazanın bilgi birikimi ve tecrübesinin yanında; ayrıca doğuştan da gelen sezgi ve var olanı daha iyi bir şekilde ifade edebilme yeteneği gerekir. Şiir hiçbir zaman şairi hükmü altına almamalıdır yoksa kendi kendini yazdıran bir şiir ortaya çıkar ki böyle bir şiirde bu yapısını şairin bütün çabasına rağmen gizleyemez. Şiirin ilk giriş mısraları şiirin tamamını okutacak şekilde davetkar olmalı, son kıtalar, özellikle final mısraları da kendini unutturmayacak bir donanım ve fonetiğe sahip olmalıdır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda: Şiir üzerindeki hakimiyetinizi ve şiire yön verişteki ustalığınızı kutluyorum... Sonuçta nefis bir şiir ortaya çıkmış. Beğenerek ve saygı duyarak okudum. Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Bu içten dizeleri Yazan yüreğin Kalemi daim olsun..Mutluluk yüreğinizden tebessüm yüzünüzden asla eksik olmasın... Sezai Binici/umut_adam/Erzurum.. Saygılarımla
Sevgili "Umut Adamı" Sezai kardeşim sevgilerimle sohbetime başlamak isterim. Ben otuz yıllık tarih öğretmeniyim. Halen Aydın Cumhuriyet Lisesinde görevime stayjer öğretmenmişim gibi aşk ile şekvk ile devam ediyorum. Hala okul merdivenlerini ikişer ikişer çıkıyorum. Daha bir gün olsun bir öğrencime bağırmadım, kötü söz söylemedim hele hele bir fiske bile vurmadım. İnşallah bu sene kızım Merve Hacettepe İngilizce öğretmenilgini bitirip atanacak. Sonra da ben aşık olduğum mesleğime istemiyekek son noktayı kayacağım. Yazdığım tüm şiirlerin bir hikayesi vardır. Bu şiiride bana yazdıran sevgil Esim Zuhal Hatun olmuştur. Birgün mutfakta her eved zaman zaman olan karı-koca dırdırı yaşanıyordu. Daha çok eşim söyleniyor ben sabrediyordum. Bir an sabrım taştı " Bu sözleri her zaman duyuyorum, varsa bana güzel bir şey söyle yoksa gidiyorum" diyerek kapıyı çarptım dışarı attım kendimi. Zaten hep böyle yaparım savaş meydanında hemen kaçarım. Akşam da bir şey olmamış gibi girerim eve yaşantıma devam ederim. O gün de öyle oldu. Aydının müstesna mekanı Pınarbaşı mesire alanı evimizin 200 metre ötesindeydi. Oraya doğru gitti adımlarım. Akan derenin sesi, öten bülbüllerin sesine karışıyordu. Ben kendimle başbaşaydım. " Niçin insanlar birbirlerine güzel sözleri söylerken hep veresiye yaparlar da, kem sözleri anında peşin peşin fazlasıyla bombarduman gibi hiç düşünmeden sıralarllar. Halbuki güzel söz söylemek parayla değil ki "diyerek iç hesaplaşmaya girdim. Sonra da bana güzel bir şey söyle diye tekrar tekrar konuştum kendi kendimle ve bu şiir orataya çıktı. Hepsi biri iki günde tamam oldu vesselam. Şimdiya kadar bu şiire yapılan en güzel yorumu siz yaptınız. Gönlünüz hiç düşmesin dara diyorum. Bir edebiyat öğretmeni arkadaşım var ilk ona okumuştum. Hocam şimdiya kadar yazdığınız en güzel şiiriniz demişti. Önceleri ben pek kıymetini bilmedim, ama sonra sonra ben de beğenmeye başladım. Size gönül dolusu selamlar sevgiler gönderiyorum.
Sevgili "Umut Adamı" Sezai kardeşim sevgilerimle sohbetime başlamak isterim. Ben otuz yıllık tarih öğretmeniyim. Halen Aydın Cumhuriyet Lisesinde görevime stayjer öğretmenmişim gibi aşk ile şekvk ile devam ediyorum. Hala okul merdivenlerini ikişer ikişer çıkıyorum. Daha bir gün olsun bir öğrencime bağırmadım, kötü söz söylemedim hele hele bir fiske bile vurmadım. İnşallah bu sene kızım Merve Hacettepe İngilizce öğretmenilgini bitirip atanacak. Sonra da ben aşık olduğum mesleğime istemiyekek son noktayı kayacağım. Yazdığım tüm şiirlerin bir hikayesi vardır. Bu şiiride bana yazdıran sevgil Esim Zuhal Hatun olmuştur. Birgün mutfakta her eved zaman zaman olan karı-koca dırdırı yaşanıyordu. Daha çok eşim söyleniyor ben sabrediyordum. Bir an sabrım taştı " Bu sözleri her zaman duyuyorum, varsa bana güzel bir şey söyle yoksa gidiyorum" diyerek kapıyı çarptım dışarı attım kendimi. Zaten hep böyle yaparım savaş meydanında hemen kaçarım. Akşam da bir şey olmamış gibi girerim eve yaşantıma devam ederim. O gün de öyle oldu. Aydının müstesna mekanı Pınarbaşı mesire alanı evimizin 200 metre ötesindeydi. Oraya doğru gitti adımlarım. Akan derenin sesi, öten bülbüllerin sesine karışıyordu. Ben kendimle başbaşaydım. " Niçin insanlar birbirlerine güzel sözleri söylerken hep veresiye yaparlar da, kem sözleri anında peşin peşin fazlasıyla bombarduman gibi hiç düşünmeden sıralarllar. Halbuki güzel söz söylemek parayla değil ki "diyerek iç hesaplaşmaya girdim. Sonra da bana güzel bir şey söyle diye tekrar tekrar konuştum kendi kendimle ve bu şiir orataya çıktı. Hepsi biri iki günde tamam oldu vesselam. Şimdiya kadar bu şiire yapılan en güzel yorumu siz yaptınız. Gönlünüz hiç düşmesin dara diyorum. Bir edebiyat öğretmeni arkadaşım var ilk ona okumuştum. Hocam şimdiya kadar yazdığınız en güzel şiiriniz demişti. Önceleri ben pek kıymetini bilmedim, ama sonra sonra ben de beğenmeye başladım. Size gönül dolusu selamlar sevgiler gönderiyorum.
Tesadüfen baktığım bir şiairin sayfasında sizi yorumunuzda bu iki şiirin bestelenmesini istediğinizi yazmıştınız...(Bestekar) adlı üyeydi galiba... bende merak edip bu iki şiirinize Gülümse ve Hüsnü Kelam...Gülümseyi az önce okudum içten ve samimi bir söylem vardı şiirde ancak bu şiiriniz hece şiiri anlamında çok güzel ve çok kaliteli bir çalışma olmuş...
Şiir baştan sona okuyanın ilgisini üzerinde tutmayı başarıyor...
heleki şu dizeler o kadar güzelki...
BIKTINMI? YOKSA NAZIMDAN BİR YUNUS’TAN, BİR NÂZIM’DAN BALLAR DAMLASIN AĞZINDAN BANA GÜZEL BİRŞEY SÖYLE...
çok beğendim şiirinizi. Szide başka şairlerin sayfalarını ziyaret edinki bu güzel şiirleriniz başkalrı tarafından daha da çok okunsun...yoksa başka türlü olmuyor...Bu şiiriniz gibi güzel ve kaliteli şiirler okur sayısı en az da kalıyor. Tabiiki bu durum şiirin değerinden bir şey kaybettirmiyor ama güzel bir şiiri okumayı arzu eden şiirseverler güzel bir şiiri okumaktan yoksun kalıyor. Bunu anlatmak istedim... Tebrik ederim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.