24
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2694
Okunma
öylesine içimdesin ki sen güzel kuşum
gözlerine düşen
hazan yağmurlarında
sırılsıklam kimsesizliğe düşerken
aynalar yansıtırken endamını
gülücüklerin beyazlaşır
karanfilerin kıvrımlarına düşerken
dudaklarında sergilenen sevecenliğine
kanat çırpar ak güvercinler
selam durur bizim delikanlılar
rafan yürüyüşlerinde
martılar sevda şarkıları mırıldanır
engin denizlerin mavisine senin için ...
yüzünde açan pembemsi güllerin
kokuları saçılır sevdalanmış sokaklara
lakin ne bilsin el-alem
içinde tufanların koptuğunu
sancıların hekimlerce bile dinmediğini
kıvranırken bilinmezlikler içinde sen
bakışlarına inen puslu perdelerde
sabahın kırağıları düşerken sol yanına
ötelerde beklediğin ak umutlarına
duaların gecelerini nurlandırsa da
fersiz mum ışığına yeniktir düşlerin
ne olur ağlama sen nazlı gelinim ...
karanlıkların yırtıldığı şafaklar sökecek
bıkkın yorgunluğunun ardından
koynunda büyüttüğün hedeflerin
sevdasında köz/kül olduğun
ten kokularına özlemlerini tükettiğin
yar’inin göz bebeklerinde
yarınlarının muştusu düşecek sabahına
sen gül gayri ötelerdeki sevdana
nazlı gelinim ...