22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1685
Okunma
İlim hikmet nerde varsa/Sor-anlara sevdalıyız/
Bu yitiği Çin’de olsa/Bul-anlara sevdalıyız.
Dost kapısı çalanları/Sözümüzden öz anlar’ı/
İnsan olup insanları/Duy-anlara sevdalıyız.
Sevgi dolu kalbe ne gam/Kemal bulur kalır mı ham/
Adam gibi gerçek adam/Ol-anlara sevdalıyız.
Kollarımız dost kolunda/Kâh sağında kâh solunda/
Bizi her dem Hak yolunda/Yor-anlara sevdalıyız.
Bülbül olup yanımıza/Muhabbetle canımıza/
Gül diyerek çalımıza/Kon-anlara sevdalıyız.
Vatandaşlık ödevini/Devlet için görevini/
İnsanlığın gereğini/Yap-anlara sevdalıyız.
Hak yolunda gide gide/Biat edip Muhammed’e/
Emrini taç ede ede/Uy-anlara sevdalıyız.
Nerden gelip gittiğini/Neler olup bittiğini/
İpi kimin çektiğini/An-anlara sevdalıyız.
Güzel bakıp güzel gören/ İncitmeden alıp veren/
Can postunu dosta seren/Yar-anlara sevdalıyız
Doğrultarak yönümüzü/Bayram edip ömrümüzü/
Birkaç sözle gönlümüzü/Al-anlara sevdalıyız.
Yolup ayrık otlarını/Şah’a sürüp atlarını/
İçindeki putlarını/Kır-anlara sevdalıyız.
Yolu yaman bile bile/Hicret edip gülden güle/
Namazını miraç ile/Kıl-anlara sevdalıyız.
Kim ererse gül çağına/Bülbülünü dost bağına/
Anka’sını Kaf dağına/Sal-anlara sevdalıyız.
Zikrin fikrin âlâsına/Sözden özün manasına/
İlmi ledün deryasına/Dal-anlara sevdalıyız.
Umutsuzun umudunda/Hudutsuzluk hududunda/
Her an Hakkın Şuhut’unda/Kal-anlara sevdalıyız.
Yaralıyız dilimizden/Ne gelir ki elimizden/
Bizim gönül telimizden/Çal-anlara sevdalıyız.
10.01.2000 Mustafa Yaralı