2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1327
Okunma

İnsan, edebiyle kemale eren candır
Zarifliğiyle salınan nazardır, naifliğiyle yol alan bir furkandır
Aklın sahibi, iradenin mükellefi, ruhunun evvel emirde ki emanetçisi olandır
Taşıyamayacağı bir yükün zaptiyesi değildir, tercihleriyle bir bütün olan kederdir
Hak ki, adaletin bizzat sahibidir
Yarattığı insan için övünen ve sevinen bir mağfiretin malikidir
En çok kıymet veren ve en yakın olan rahmettir, insan farkına varırsa aşkıyladır
Emir ve nehiyler vuslat için imtihandır, beşeri sistemlerde cezai hükümlerde vardır
Ne kadar ihmale alırsan âlinedir
Seni halk eden ve sahibin zaten nefesinin tek adresi ve erkidir
Ruhsuz insan ne kadar kof ve çirkindir, kalbini dikkate almayan sefil bir elemdir
Tefekkür etmek neden zarurettir, aklın ve izanın feraseti ihsan ile yol alan payendir
Saklı olanları sakın merak etme
Hassaten kapanmış kapıları da edepsiz bir şekilde açma
Gerekçesiz macera arama, aklın yolu birdir sualini halinin demiyle iyice anla
Asla bir fırsatçı olma, kazanan, aynı zamanda bilesin ki kaybedendir hiç unutma
Gönül deryadır açılsın azmet
Hidayetin anahtarı aklın ve merakındır hiç durma meylet
Hangi düşüncenin müdavimi olursan ol fark etmez, sahibin aşikardır şükret
Hesapsız Bir şey olmaz, aldanmayan kul bulunmaz, ders alınır, ibret neden vardır
Hiç akortsuz saz çalar mı?
Ruhun ve kalbin sahibine muhalifken inşirah haline akar mı?
Müddeli verilen rahmeti ve mağfireti tasarrufun sanıp aldanma, an bakar mı?
Yanan olma, fırsat varken katiyen avunma, yalan ve rüsva içinde de bir yol alma
En yakınına bak ne bekler
Şayet esirgersen hamiyetini ve sevgini seni kapı dışarı eder
Sadık olan ruhunun ve kalbini şehreden candır, imtihan her vakit bırakmayandır
İnsan Ahsen-i takvim üzere halk edilen takvadır, reddeden ise nasıl bir hüsrandadır
Aşk, o ruhunun ilacıdır
Kalbinin cilası ve kalıbının hülasasıdır, lakin hesabidir
Azmin ve ecrin kadar sana yakındır, feda olmayı bildiğin müddetçe refakatçindir
Keyfiyete dalma, heveslerinle nihayete erişeceğine inanma, ecel vakitlidir unutma
Mustafa Cilasun