8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1516
Okunma

Nadas
sabah serinliğinde;
nadasdaki öküzlerin
zevlelerini çekip
-kuşluk vakti -
boyunduruktan bırakırdık
dizboyu çayır Aptalderesi
karşıdan karşıya geçmek için
taştan taşa sıçrardık
olmadı çamura batardık,
Sakardaşın alt yandaki
saksağan yuvası dağarmutlarının gölgesine
indirirdik mataralı-azıklı heybelerimizi
öküzler kendi halinde
katırları, beygirleri duşar,
eşeklerin kuskununu gevşetir,
palanlarını indirir,
örkünü çakar
saygın ağabeylerin tarafına seçilir
akla gelmedik oyunlar oynardık
öğle sıcağında,
sıcağın gözünde,
çaresiz hayvanlar
kuyruklarıyla at sineği kovalar,
olmadı cağnarlar
saksağan pislikli
ahlat ağacının dar gölgesinde
ayıplı masallar anlatırdı
yaşça bizden büyük olanlar
anladığımızı anlamasınlar
diye salağına yatardık
KELİMELER:
zelve: öküzü boyunduruğa hapseden pinar çivi.
kuşluk vakti: sabah ile öğle arası
duşamak: hayvanların ön ayaklarının birlikte bağlanması, otlamaya bırakılması, kösteklenmesi
kuskun: semer(ya da palan)in ileri-geri kaymasını önlemek için eşeğin kuyruğu altında, arka ayaklarını içine alan yassı-geniş bağ, götlük
örk: yere çakılan kazık (sikke) ve hayvanın bağlandığı zincir (ip)