2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
924
Okunma
Geçen yıl, bahar başlarında
Karlar henüz erimeye başladığında
Tokat Artova yolunda
Güldür güldür akan bir çeşme başında
Avuçlarımızla
Kana kana su içmiştik
İlerde bir çoban 13-14 yaşında
Sarı yağmurluğunu geçirmiş başına
Koyunları otluyordu
İki çoban köpeği kulaklarını dikmiş
Bize bakıyordu
Zil sesleri karışıyordu koyun seslerine
Ve kırlara serpilmiş sarı çiğdemleri görünce
Kendimizden geçmiştik
Hatırladın mı sevgilim
Sonra dayanamayıp
Arabanın bagajından bir tornavida alıp
Birkaç çiğdem sökmüştük
Genişten almıştık topraklarıyla
Kökleri zarar görmesin diye
Sonra koymuştuk onları
Kağıttan yaptığımız kaseye
Ben direksiyon sallamıştım
Sen çiğdemleri tutuyordun
O zarif ellerinle
Aldık, götürdük bahçemize
Toprağı ile birlikte dikmiştik özene bezene
Can suyunu da vermiştik haliyle
Birkaç gün geçtiğinde
Başlamışlardı tac yaprakları büzüşmeye
Sonra kaybolup gitti sanmıştık
Yanılmıştık
Geçenlerde bahçeye gittiğimde
Sarı sarı açmışlardı çiğdemler yine
Sarmaşık gülün dibinde
Sevinemedim
İçim burkuldu aniden
Boğazıma bir şeyler takılmıştı
Üzerlerinde göz yaşına benzer damlalar vardı
Mutlu değillerdi belli ki
Kırlardaki gibi
Bir şeyler eksikti
Bir şeyleri eksikti
Aslında gübre de vermiştim en organiğinden
Sularını da eksik etmemiştim fakat
Boyunları bükük
Yaprakları yere döküktü
Kimbilir çektikleri
Belki de hasretlikti
Mesela kır kokusu yoktu
Koyun melemesi de duymadım
Köpeklerde hırlamıyordu kulaklarını dikip
Güldür güldür akan o çeşme de akmıyordu
Demem o ki sevgilim
Öksüz gibilerdi bahçemizde
Biraz şenlendireyim diye
Çoban olup kavalı aldım elime
Hüzünlü bakışlarını yine değiştiremedim
En ahenkli nağmelerimle
Bir daha seveceksek kır çiçeklerini sevgilim
Yeniden kırlara gidelim, kırlara gidelim
Kendi evinde daha mutludur çiğdemler
Bize yeter bahçemizdeki mis kokan güller
Hatırlar mısın
Ben Urfa’daydım
Sen de Tokat’ta
O zaman teknoloji de gelişmemişti
Bir telefon bir günümüzü alırdı
Sana mektup yollardım
Sen de bana gönderirdin gül yapraklarıyla
Ve o mektupları beklerdik haftalarca
Şimdi çiğdemleri görünce
O günler geldi aklıma
Yıldızlara bakardım
Ve inanırdım senin de
Aynı yıldıza baktığına
Bir başkadır kendi evin
Kimse ayrılmasın toprağından
Göçe zorlanmasın kimseler
Ne Iraklılar, Ne Afrikalılar, Ne Filistinliler
Ve de çiğdemler..
TOPRAK VE BARIŞ’TAN
CEMAL EROĞLU