)(-)(-)(-İŞTE BÖYLE BİRŞEY SEVDA DEDİĞİN-)(-)(-)(

Hele beni dinle ey kaşı kara
İşte böyle bir şey,sevda dediğin
Kar,buz,kar etmiyor,yanıyor içim
Aslı`dan Kerem`in yanışı gibi
Dökülüyor pul,pul kalp çeperlerim
Hayalin gözümde nöbette şimdi
Eser yok gönlümde senli bahardan
Bir adam yalnızdı düştü yollara

Ruhumda esiyor deli bir poyraz
Gel desem gelir mi yıllar peşimden
Biraz da mutlu olmalı yürek
Bizim sevdamızın bestelerinde
“Bu gece kar yağmış yüksek dağlara
Işığı vuruyor, kar belli belli
Ferhat şirin için düşmüş dillere
Dağı deldiriyor yar belli,belli”
Sultan süleymana posta İbibik
Semramis sultana mektup taşıyor
Neler,yazdı bilsen koca Süleyman
Semramis’e olan aşkı üstüne
Rüzgardan dinledim bestelerini

Karakız diyordu sevda bilgesi
Sazının telinde türkülerinde
Bir sevda türküsü dudaklarımda:

“Ben,Karacaoğlandan aldım öğüdü
Benim meylim güzellerde çoğidi
Bir kaşıkara/ysa düşlermiş bizi
Aklımda,fikrimde sevda yoğidi

Yaylalara göç eyledim peşinden
Gerilmiş ok fırlar kalem kaşından
çıkmaz oldun geceleri düşümden
Sevda bu gönlümde garlı dağ idi

Hasbihal eylerim esen yel ile
Sır mı paylaşılır yaban el ile
Sazımda inleyen dertli tel ile
Lüzumsuz bağbandı o yar bağ idi”

İşte böyle yaktı bir kaşı kara
Böyle bir maşuğu del/eylemez mi ?
Ram oldu bakışa döner peşinde
Sevda girdabında döndür,ha döndür
Işığına muhtuç ateş böceği
Aşk-ı hasretine yandır,ha yandır
Şimdi diyorum ki kendi kendime
Bir sıyrılsa
Bir kurtulsa bulutundan bu güneş
Hem aydınlatacak, hem ısıtacak
Sevda dedikleri velhasıl gülüm
Aslı`nın Kerem`i yakışı gibi
İşte,böyle bir şey , sevda dediğin
Böyle bir şey canım, hiç bilmediğin

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz