2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1970
Okunma

At ile arabacı geldiler yokuşa,
Tepeleme yüklenmişti araba.
Eskiden hızla koşuyordu at burada,
Gençti,kuvvetliydi o yıllarda,
Şimdi ise düşmüştü kuvvetten.
Tüm çabasına rağmen,
Hic bir şey gelmiyordu elden:
Arabacı, nankör utanmıyordu
Yediği ekmekten.
Elinde kırbacı vurdukca,vuruyordu.
At ise olduğu yerden kalkamıyordu.
Gözleri ile bir kurtarıcı arıyordu.
Arabacı küfredip insafsızca
Kırbacı daha hızlı savuruyordu.
Sonunda baktı at kalkamıyacak,
Arabayı attan ayırmak,
En iyi çare olacak,
Şimdi kalk bakalım oradan’
At yine kalkamıyordu,
Kırılan dizleri kanıyordu.
Sonra toplandı bir kaç kişi:
Arabacı, bu atın artık bitmiş işi ,
Götür onu mezbahaya,
Orada ona bir çare bulurlar
Anında’
At yalvaran gözlerle baktı
Arabacıya,
Bu kadar kaddar olma ,
Acı bana’
Haydi ben acıdım sana
Ne hakkım var,
Dünyanın düzenini bozmağa.
Güçlüsen hakkın var yaşamağa
Ben de mecburum buna uymaya.
Nişan aldılar,
At atılan kurşunla debelendi.
Vefasız Dünyanın vefasızlığı
Yeniden sergilendi.
Şükran Beşışık