Yine bir hasret çöktü gönlüme
Köyümde açılan gülü özledim
Komşulardan esen sevgi yelini
Köyümdeki tatlı dili özledim

Kuzusuna meleyen o koyunu
Cemrenin toprakla buluştuğunu
Baharda eriyen karın suyunu
Dereden çağlayan seli özledim

Tadı tuzu vardı ekmeğinde aşında
Herkes çalışırdı kendi işinde
Tarlanın tumbunda herkin başında
Tugay’ın yaptığı matara çayı özledim

Furgunla tarlaya akbun çekerdik
Tarlaya götürüp tohum ekerdik
Güneşin önünde arpa biçerdik
Tırpanı dövdüğüm örsü özledim

Bir yanı sarı çayır bir yanı üçler
Toplanıp yaylaya giderdi göçler
Orda halay çekip oynardı gençler
Ziyaretten akan soğuk suyu özledim


Nakış nakış çiçekler sanarsın halı
Yağmur yağınca çamurdu topraklı yolu
Arılar kekikten kovana taşırdı balı
Petekte şekersiz balı özledim

Ordaki soğuk suyu temiz havayı
Gezip dolaştığım eli ovayı
Harman çevirdiğim dirgen yabayı
Rüzgarda savrulan tığı özledim

Alaettin’im yirmi yıldır hasret çektiğim
Hatırlayınca derin bir ah çektiğim
Arkadaşlar koyun kuzu güttüğüm
Oynadığım dereyi düzü özledim