37
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2071
Okunma

LEYLÂ ile MECNÛN
Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur.
Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır.
Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen
bu macerayı Leyla’nın annesi öğrenir.
Kızının bu durumuna kızan annesi, kızına çıkışır ve bir daha okula göndermez.
Kays okulda Leyla’ yı göremeyince üzüntüden çılgına döner,
başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar.
Mecnun’ un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla’yı isterse de Mecnun
(deli, çılgın) oldu diye Leyla’ yı vermezler. Leyla evden kaçarak, Mecnun’ u çölde bulur.
Halbuki o, çölde âhular, ceylanlar ve kuşlarla arkadaşlık etmektedir ve
mecâzî aşktan ilâhî aşka yükselmiştir. Bu sebeple Leylâ’ yı tanımaz.
Babası Mecnûn’ u iyileşmesi için Kâbe’ ye götürür.
Duâların kabul olduğu bu yerde Mecnûn,
kendisindeki aşkını daha da arttırması için Allahü Tealâya duâ eder:
"Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni
Bir dem belâ-yı aşkdan etme cüdâ beni."
Duâsı neticesi aşkı daha da çoğalır ve bütün vaktini çöllerde geçirmeye başlar.
Diğer tarafta ise Leylâ da aşk ıstırabı içindedir.
Bir zaman sonra âilesi, Leylâ’ yı İbn-i Selâm isimli zengin ve îtibârlı birine verir.
Ancak, Leylâ kendisini bir perinin sevdiğini ve eğer kendisine dokunursa ikisinin de
mahvolacağını söyleyerek İbn-i Selâm’ ı vuslatından uzak tutmayı başarır.
Mecnûn, çölde, Leylâ’ nın evlendiğini arkadaşı Zeyd’ den işitince çok üzülür.
Leylâ’ ya acı bir sitem mektubu gönderir.
Leylâ da durumunu bir mektupla Mecnûn’ a anlatır.
Kendisini anlamadığından dolayı o da sitem eder.
Bir müddet sonra Mecnûn’ un âhı tutarak İbn-i Selâm ölür. Leylâ baba evine döner.
Bir çok tereddütten sonra her şeyi göze alarak, Mecnûn’ u çölde aramaya başlar.
Fakat Mecnûn, dünyadan elini eteğini çekmiş ilâhî aşk yüzünden Leylâ’nın
maddî varlığını unutmuştur. Leylâ, çölde Mecnûn’ u bulduğu hâlde, Mecnûn onu tanımaz.
Leylâ onun erdiğini anlarsa da yine onsuz yaşayamaz. Hastalanıp yataklara düşer.
Kısa zaman sonra da ölür. Mecnûn, Leylâ’ nın ölüm haberini öğrenir.
Gelip mezarını kucaklar, ağlayıp inler;
"Ya Rab manâ cism ü cân gerekmez
Cânânsuz cihân gerekmez."
Der, kabri kucaklayarak ölür.
Bir müddet sonra Mecnûn’ un sâdık arkadaşı Zeyd rüyasında,
Cennet bahçelerinde birbiriyle buluşmuş iki mesut sevgili görür.
Bunlar kimdir? diye sorunca, derler ki:
"Bunlar Mecnûn ile onun vefalı sevgilisi Leylâ’ dır. Aşk yoluna girip temiz öldükleri,
aşklarını dünya hevesleriyle kirletmedikleri için burada buluştular."
Acı bir hazin olur, aşıkların öyküsü
Dala mendil bağlamış, gelir diye ardından
Dillerde söylenirken, sevdalının türküsü
Ne Aşıklar ağlamış, Sevgilinin ardından.
Öyle coşmuş ki bülbül, bak şakıyor nasıl da
Nazına esir olmuş, sevda çeker masalda
Aşkını haykırıyor, söylenen her fasılda
Ne Bülbüller ağlamış, Al Güllerin ardından.
Bahçelerde menekşe, nede güzel kokuyor
Yüreklere her gece, sevdaları dokuyor
Şairler nağme yazıp, şiirleri okuyor
Ne Hazanlar ağlamış, Baharların ardından.
ülke ülke uçarak, kuş olmuş sanki adam
Ne sarayında kalmış, ne de bırakmış bir dam
Peşinden gide gide, saza türkü olmuş gam
Ne Keremler ağlamış, Aslıların ardından.
Ünlü bir nakkaş imiş, sarayı süsler iken
Gözgöze şimşek çakmış, araya girmiş diken
Hep sevenler olurmuş, feleğe boyun büken
Ne Ferhatlar ağlamış, Şirinlerin ardından.
Daha mektep çağında, benzer iken ışkına
Oğlanı aşık edip, çevirmiş bir şaşkına
Çöller fayda etmemiş, kalbindeki aşkına
Ne Mecnunlar ağlamış, Leylaların ardından.
KADERR
Karanlık geceleri. gündüze erememiş,
Asuman da düğünü, gelini görmemiş,
Bağban olmuş yeşertmiş, rahika gül vermemiş,
Ne Züleyha’lar ağlamış. Yusuf’ların ardından.........YAREN ALİ KIRBIYIK
Bir sevdali bakisa bir ömür feda eden
O gülüsün ardindan mechul ellere giden
Bir ölüden farki yok sanki bitmis bu beden
Ne taskinlar aglamis ..... lerin ardindan :))).......TAŞKIN UZEL
O aşktır ki seni senden uzaklaştırır
Anayı babayı bile gerisine düşürür
Aldığın nefes de sanki onun içindir
Aşksız yaşayan ölünün ta kendisidir.......................KEHYA
Balın banamadı gönül,Pekmezini tadamadı,
Senden ayrıldı bu garip,bir lokmayı yutamadı,
Yataklar battı döşüme,gözüm uyku tutamadı,
Ahlarım düştü izine,Çığlar kopuyor ardından................GIDIGIDI