Gökçe Hasan

“-öküz dedin de; Gölyerinde çift sürüyomuş Sağır Hasan
Avilden de geçi ğüdüyomuş
Davıllıdan buyana, Kızılyere doğru aykırlatmış sürüyü
bir iki cızı barabar çıkmışlar,
geçi Belikgüneye doğru akarkan

Avilden
“-gatır alcan, ortakcılığ etcen,
davara takat yetmeyyo bacanak” deyinçe
Sağır Hasan da
“-goca öküzü satabilisem ben de
bi çi(f)t gatır alayın deyon,
öküze saman dayancaklayın deği(l),
bahar dedimi sal çayıra, çocuklar gütsün” demiş,
an başına varıp bile, öküzleri dinlendirmişler
tabakadan tütün falan derkene
gatır me(v)zusu epili bi sürmüş

duralakdan Avilden;
Gart Musdafa’nın kelek tarlasının ortasından
Gölyeri yoluna çıkmış
Dal Memedin bahçaya doğru gederkene
biraz ileride, Zebidoğlu anacından gelmiş,
za(hı)r Mullapak Depesine
ya(hu)tda Davıllıya gederimişdir.

neyse işdee Avildeninen merabalaşmışlar,
ayağüsdü iki beşlik bozmuşlar
herkeş yoluna savışmış

Sağır Hasan da öküzlerin a(ğ)zından torbaları alırkana
onnarın gonuşduğunu görmüş
bireş sonura da Zebidoğlu Gökçeoğlu’nun
annacına gelincekleyin, el sallamış
“-golay gele epap,
golay gele”
“-sağol sağol”
“-ne ekiyon, ne ekiyon”
“-bin beş yüz!!! bin beş yüz”
"-ehn"
"-vallaa aşşa olmaz"
“-ne!... ne deyon asdanım”
“-golay ederiz!!! golay ederiz
sen önden binini bi vere go
“-suyun var mı suyun”
“-gatır almaycak olsam,
valla mü(him)m deği(l)
ne zaman verisen ver”