ahh o çiçekler sabra dağ devirtir
kondurur gülleri laleler getirtir
döktüğün nağmelerde yanan senler
içine çektiğin nemalarda yeşerenler

yol üstünde imaretler açılmış sevgi busesinden
figanlarda yükselen ezan işvesinden
gönle sultan yaraşır dökülen cümlesinden

mağrip çeteleri oturmuş sevda tahtına
yola döşenen engellerde yalancı semahlar
siftah yapmamış tarifi imkansız aşklar

döner içinde işvesiz geçer nağmeler
cehennem narına havale olur sevgililer

oturmuş tahtına sevdanın padişahı
sultana nazar eyler muradı
gel ey figanımın haşmetgahı
namerde muhtaç kılma bu güzel semahı

ben sende yok olmuşum
sense bende derin kuyu
aç gönül defterindeki mazi sayfanı oku
bir bak ne bıraktın o sayfada
beklerken bıraktığın enkazdan saraylar yaptım
sana layık değil aslında cennet
yaptığın bunca aşktan sonra
seninkisi cehennemdir elbet

arz eyledim figanım sana say ettiklerini
sana gebe aşka sevdirttiklerini
durma hadi seni seven biriyim ruhumu okşamayan sana
hadi sevmeye devam ettim yak ateşini

derdine derman olur aşklarının
seyre değerdir nara varışların
cehennem yanım yakar günahlarını
asi, günahkar, vurdum duymaz sırlarını
yakar cehennem postası

gelen havale benden sana cehennem
yolun açık olsun bekliyor seni cehennem

19-01-2009 hayrettin